Arada bir kendi başıma olmanın iyi geldiğini bilecek kadar büyümüştüm artık.Çevrede onca ağaçla göletin bana ait olduğunu hissederdim ve suyu halkalandıran balıklarla yukarıdan geçen güvercinler dışında hiçbir şey kıpırdamazdı.
Şu makinalı tüfeğin ettiğine basmayı kes! Peşinde olduğun neyse kovalamayı bırak! Sakinleş, soluklan, iliklerine biraz huzur dolsun. Faydası yok. Buna yanaşmıyoruz. Aynı ahmaklıklara devam edip duruyoruz.
Ben sadece yaşamak istiyorum. Ve şu çuhaçiçeklerine, çitin altındaki kızıl korlara bakarken yaşıyordum. İçinizden duyarsınız bunu; huzur verici bir şeydir ama aynı zamanda alev gibidir.
Çocukluğumu yüceltmiyorum ve birçok insanın aksine, tekrar küçüklüğüme dönmek istemiyorum.O zamanlar önemsediğim şeylerin çoğuna artık hiç mi hiç aldırmıyorum.
Adı boğulmamak için olan bir romana göre beni biraz fazla boğdu... Anlatımdaki o ince mizaha rağmen nedense bazı şeyler bana tam geçmedi. Tabii benim için usta yazarın o iç savaşı ele alışı, yazı dili, kitabı okumak için gayet yeterliydi.
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Can Yayınları · 20158,6bin okunma