Bazen en iyisi, boğulmamak için ellerinle tutunduğun o kayayı bırakıp akıntıyla uzaklaşıp gitmekti. Çünkü bazen sabit kalmak, boğulmak ; uzaklaşmak, kurtulmaktı...
***
"Bir yabancılar kalabalığının arasında yürüyorsanız hepsinin balmumu heykel olduğunu düşünmemek neredeyse imkânsızdır ama öte yandan onlar da sizin hakkınızda aynısını düşünüyordur."
Orwell'ın günümüze de vurguları bol ve modern zamanların bir tür eleştirisi olan bu antimilitarist eserini keyifle okudum. #aspidistra eseri gibi İngiliz orta sınıfının sıradan insanları merkezli, güzel bir roman.
Sürekli şişmanlayan, evli ve çocuklu, 45 yaşında sigorta pazarlamacısı George Bowling'in yeni aldığı takma dişleriyle dolu kasvetli hayatından kurtulmak için çocukluğunun geçtiği kasabaya sığınma kararı ve yaşadıklarını okumaktayız. 4 bölüme ayrılan eserin ikinci bölümünde oldukça uzun çocukluk ve gençlik yılları sıkabilse de (Modern uygarlığa ait saymadığı tek şey olan Balıkçılık ayrıntıları!) okuru, karakter- anlatıcı Bowling'i net olarak kafanızda oluşturuyorsunuz. 1.Dünya savaşını ve sonrasını yaşayan, savaşlardan çok sonrasından korkan (gizli servisler, infazlar, kuyruklar ve casus yaftalaması) Bowling, tam 20yıl sonra doğduğu kasabayı görmeye ve eski huzurlu günlerini yadetmeye gitmiştir. Yolda topladığı çuha çiçekleri ve yanan közle dahi mutlu olabilen George, hayallerindeki kasabayı 20yy modernizm rüzgarı adıyla gelen Sanayileşme'nin çoktan yuttuğunu görecektir.
Anlatı roman şeklinde kurgulanan ve sonradan vereceği distopik eserlerin basamağı sayılan eser; 20yy'da insanlığın modernizm altında köleleştiğini, savaşları ve felaketleri çabuk unutabildiğini, doğanın insan elinde yok olduğunu ve düşünmeyip gerçek fikirler üretmediğini sorgulatmaktadır. Daha önce incelediğim Raymond Williams'ın Orwell biyografisinde belirttiği gibi; siyasi ve dini görüşleriyle başyapıtları (#1984 ve #hayvançiftliği) oldukça çelişen yazarı, okumadan geçmemeli...
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Can Yayınları · 20158,6bin okunma
Nedir peki modern hayatın gerçekleri? En başta geleni, bir şeyler satmak için daimi, delice bir çaba içinde olmaktır. Çoğu insanda bu, kendini satmak şeklini alır; yani bir iş bulup onu sürdürmek.
Savaşın insanları entelektüellere çevirdiğini söylemek abartı olur fakat onların geçici olarak nihilistlere döndükleri bir gerçekti. Normal yoldan hayat sürseler yağlı puding kadar ancak fikir yürütecek insanlar sırf savaş yüzünden Bolşevik kesilmişlerdi.
Sizi yanına katıp ecele sürükleyen büyük bir sel gibiydi savaş ama sonra bir bakmışsınız, ters akıntıyla kendinizi durgun bir sığlığa atılmış olarak inanılmaz ve anlamsız şeyler yapar, üstelik bunlar için de ayrıca para alırken bulmuşsunuz.