Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

booboo

booboo
@booboo
istanbul
69 okur puanı
Kasım 2017 tarihinde katıldı
Manzaralara ve yaşayan varlıklara ilgisi tutku düzeyindeydi. Yetersiz bir ifadeyle 'doğa sevgisi' adı verilen bu ilgi, Shevek'e sevgiden çok daha geniş bir şeymiş gibi geliyordu. Göbek bağları hiçbir zaman kesilmeyen ruhlar var, diye düşünüyordu. Hiçbir zaman evrenden kopmuyorlar. Ölümü bir düşman olarak görmüyorlar; çürüyüp humusa dönüşmeyi arzuluyorlar. Takver'in bir yaprağı, hatta bir kayayı eline alışını görmek tuhaftı. Takver nesnenin, nesne de onun bir parçası oluyordu.
Sayfa 161 - Metis Yayınları, Çvr; Levent MollaMustafaoğluKitabı okudu
Reklam
İnsanı delirten, gerçeğin dışında yaşamak oluyor. Gerçek dehşet verici. İnsanı öldürebilir. Yeterince zamanı olursa kesin öldürür. Gerçek acıdır-bunu sen söylemiştin! Ama insanı delirten yalanlar, gerçekten kaçışlar.
Sayfa 144 - Metis Yayınları, Çvr; Levent MollaMustafaoğluKitabı okudu
Yaşamdan korkuyorum! Bazen ben-çok korkuyorum. Herhangi bir mutluluk çok basit gibi geliyor. Yine de her şeyin, bu mutluluk arayışının, bu acı korkusunun tümüyle bir yanlış anlama olup olmadığını merak ediyorum... Ondan korkmak yerine içinden geçilebilse, aşılabilse. Arkasında bir şey var. Acı çeken şey benlik; benliğin ise- yok olduğu bir yer var.
Sayfa 57 - Metis Yayınları, Çvr; Levent MollaMustafaoğluKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kimoe'nin düşünceleri hiçbir zaman bir doğru üzerinde ilerlemiyordu; şunun çevresinden dolaşıp bundan kaçınmak zorunda kalıyor ve en sonunda son bir darbeyle duvara tosluyordu. Düşüncelerinin çevresinde duvarlar vardı ve sürekli onların arkasında gizlendiği halde varlıklarından tümüyle habersiz görünüyordu.
Sayfa 21 - Metis Yayınları, Çvr; Levent MollaMustafaoğluKitabı okudu
Bütün o yüzeysel bağımsızlığına rağmen temel ihtiyacı tutunmaktı. Hayatı boyunca aksini kanıtlamak için uğraşmış; ama sonunda bunu doğruladığıyla kalmıştı. Bir deniz anemonuydu sanki- bir şeye yapışması için o şeyin ona dokunması gerekiyordu.
Sayfa 277 - Ayrıntı Yayınları, Çvr: Meram ArvasKitabı okudu
Reklam
İlk tepkiniz, önermelere karşı olan asrınızın tipik bir özelliği: İnanmamak, aksini ortaya koymak. Kibarlığınızın altında bunun olduğunu çok net görebiliyorum. Bir kirpi gibisiniz. Bu hayvan da dikenleri dikilmişken hiçbir şey yiyemez. Eğer yemezseniz açlıktan ölürsünüz. Ve bedeninizle birlikte dikenleriniz de ölür.
Sayfa 108 - Ayrıntı Yayınları, Çvr: Meram ArvasKitabı okudu
...Burada, sınırda, yapraklar düşüyor. Komşularımın hepsi barbar olsa da ve sen, binlerce mil uzakta olsan da, masamın üzerinde her zaman iki fincan durur.
Sayfa 82 - Ayrıntı Yayınları, Çvr: Meram ArvasKitabı okudu
Nasıl her güç bir güçsüzlüğe dönüşebilirse (hatta bazen dönüşmek zorunda kalırsa) bunun tersi olarak tipik intihar eğilimli biri de görünürdeki güçsüzlüğünü çok vakit bir güce, bir desteğe dönüştürebilir, hatta son derece sıklıkla yapar bunu. Harry'de de, Bozkırkurdu'nda da böyle bir durum söz konusudur; kendisine benzeyen binlerce kişi gibi o da, ölüme giden yolun her an önünde açık beklediği düşüncesinden yola koyularak, gençlere özgü, hüzün dolu bir hayal oyununu yaratmakla kalmamış, aynı düşünce temeli üzerinde kendisini avutacak, kendisine destek olacak bir yapı kurup çatmıştı. Kendi tipindeki bütün insanlarda olduğu gibi, her sarsıntı, her acı, yaşamın her kötü durumu, hemen ölüme başvurarak bundan yakayı sıyırma isteğini yüreğinde uyandırmışsa da, Bozkırkurdu özellikle söz konusu eğilimden yaşam için yararlı bir felsefeyi zamanla kotarmasını bilmişti. Darda kaldı mı başvuracağı bir çıkış yolunun önünde sürekli açık beklediği düşüncesiyle içli dışlı oluşu kendisine güç vermiş, bir merak duygusu kendisini acı ve sıkıntıları yaşamaya yöneltmişti. Pek tatsız durumlara düştüğü zamanlar bazen vahşi bir kıvanç, bir çeşit oh olsun duygusuyla şöyle düşünmüştü: ''Bir insandaki dayanma gücünün sınırını merak ediyorum doğrusu! Baktım ki katlanılabilirlğin sınırına gelip dayandım, kapıyı açıverir, esenliğe kavuşurum.'' İntihar eden pek çok kişi vardır ki, bu düşüne olağanüstü güç sağlar kendilerine.
Sayfa 47 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Güç insanını güç yıkar, para insanını para; köle ruhlu insanı başkalarına kulluk etme, zevk insanını zevk çökertir. Bozkırkurdu'nu da bağımsızlığı yıkmıştı. amacına ulaşarak günden güne bağımsız duruma gelmiş, emir alacağı, isteklerin göz önünde bulundurarak davranışlarını düzenleyeceği kime kalmamıştı, ne yapıp ne yapmayacağını artık yalnızca kendisi özgürce belirliyordu; çünkü güçlü insan, gerçek bir içgüdünün ondan elde etmesini istediği şeyi hiç şaşmadan ele geçirir sonunda. Ne var ki, Harry kavuştuğu özgürlüğün ortasında ansızın şunu fark etmişti ki, özgürlüğü ölümdü; tek başına kalmış, dünya onu korkunç biçimde kendi haline bırakmıştı; insanlar arık onu ilgilendirmekten çıkmış, hatta kendisi bile kendisini ilgilendirmez olmuştu; dış dünyayla ilintisizliğin ve yalnızlaşmanın giderek büyüyen havasında yavaş yavaş boğulmaya başlamıştı. Çünkü artık ortada öyle bir durum vardı ki, yalnızlık ve bağımsızlık, isteği ve amacı olma özelliğini yitirmiş, onun yazgısı ve mahkumiyetine dönüşmüştü. Bir dilek dile denmiş, o da dilemişti ve dilenen dilek bundan böyle geri alınacak gibi değildi; içi özlem ve iyi niyetle dolup aşarak kollarını uzatıp, bağlanmalara ve birlikteliklere hazır olduğunu açıklaması boşuna zahmetti, artık tek başına bırakılmıştı.
Sayfa 45 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
''İnsanı geriye götürecek bir yol yoktur asla, kurda, çocuğa götürecek bir yol yoktur. Nesnelerin başlangıç noktasında ne suçsuzluk yer alır, ne saflık; görünürde en ilkeli de olsa tüm yaratıklar daha yaratıldığı anda suçludur, kendi içinde çelişkilidir, pek çok parçaya bölünmüş durumdadır, oluşum sürecinin kirli ırmağına kaldırılıp atılmıştır, Bundan böyle asla ama asla suyun akışına ters yönde yüzemez. Yol gerisingeri suçsuzluğa, yaratılmamışlığa,Tanrıya değil, ileriye götürür insanı; kurtluğa ya da çocukluğa değil, boyuna suçtan içerilere, boyuna insanlaşmanın daha derinliklerine taşır.''
Sayfa 60 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Geri129
446 öğeden 436 ile 446 arasındakiler gösteriliyor.