Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünya hayatı hep insanı ümitsizliğe götürür. Oysa ki boş bir hayat için ümitsiz olunurmu?
Boş muhabbetlerden haz etmem:aşk, dostluk, din, politika,dünya hegemonyası,popüler kültür, sanat, çağdaş gelecek, güzellik algısı, toplumsal statü cart curt...
Reklam
Yaşamaya Dair
Yaşamak şakaya gelmez, Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın Bir sincap gibi mesela, Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, Yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, Yani o derecede, öylesine ki, Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, Yahut kocaman gözlüklerin, Beyaz gömleğinle bir
Dinle sevdiğim bu ayrılık saatidir Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk Ergeç içeceğimiz bir ilaç gibi Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk Bu saatte gözyaşları, yeminler Boş bir tesellidir inandığımız
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Kendini yeniden sevmek veya sevmeyi öğrenmek- Alice in the Cities 1974- Şans ver!
Bugün uzun zamandır yapmadığım "şans ver" başlıklı yazılarıma bir yenisini daha ekleyeceğim. 1974 Yapımı siyah beyaz ve Alman sineması eseri olan Alice in the Cities (Alice in den Städten) filmini izledim ve film beni gerçekten çok etkiledi. Filmin içeriğini çok kaba hatlar ile anlatacağım ve daha sonra neden etkilendiğimi aktarmaya
“Tevhit ehlinin zihninde ve sohbetinde dünya ile ahiret birbirinden ayrılmaz.” Fatma Bayram Müslümanların aman dünya bizim için önemli değil bizim için önemli olan ahiret düşüncesiyle dünyayı boş vermenin ne kadar yanlış olduğunu Gazze soykırımını yaşadığımız şu dönemde anlamışızdır herhalde. Dünya işlerini de kuran ve sünnet izinde ışığında anlayıp ahiret inancımızla birleştirip çok çalışmamız gerekiyor bize verilen kulluk görevi bu sanırım Allah tarafından.
Reklam
Beş parasız kalınca dünya boş ve anlamsız geliyor bana.
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
Yaşamak içimden gelmiyor artık Öylesine dertli öyle üzgünüm Bu dünya hiç bir tat vermiyor artık Aldığım nefese cana küskünüm Her şey boş anlamsız şimdi gözümde Bin öfke bin nefret her bir sözümde Yılların çilesi belli yüzümde Aynada baktığım yüze küskünüm
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Reklam
Her günüm bir yıla döndü gidiyor Yine zindan oldu dünya başıma Gönlüm ataşlara yandı gidiyor Ömrüm boş hayale kaldi gidiyor
Yaşamaya Dair
1 Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Bugün yine birkaç gün sonra sağlam kafayla düşününce aslında bana ders olacak saçma bir şeye denk geldim yine açık hava tımarhane kılıklı doğma büyüme memleketim İstanbul'da. Mesele şu: Bu şehrin zengin yada orta gelirli - ki buna kıçına don almaya parası olmayan ama boş hava yapmak için yaşayanlarda dahil - insanının en saçma bir dünya malı için organik, halis muhlis gerizekalılaştığına bir kere daha ve defaatle şahit oldum. Bir gün Sakarya'ya gittim beynim o kadar uyuşmuş ki İstanbul'da Sakarya'ya gidince sanki anavatanımmış gibi rahatladım. Şimdi de bir bahane arıyorum yine gitmek için ama daha bahane kalmadı. Diplomayı verip bir daha mı alsam... Neyse geleyim saçma meseleye. İstanbul'un leş gibi havası mı dokunuyor yoksa bünyeye tesir mi etti o leş hava bilmem ama insanlar düşünmeye gelince beynini kullansa herhalde elektrik faturasına yansayacak zannediyor. Bir de yarın hükümet çıkıp dese "namus kelimesini kaldırıyorum. Namuslu olana ağır yaptırımlar olacak" diye, adamın ağzında laf soğumadan 4 mevsim çırılçıplak gezecek, hayat sürecek hem cinsiyetten, her yaştan ve her kafadan adam çıkar. Bu şehirde insanlar namus ve aklı israf olmasın diye lazımlık kullanıyorlar. Onu da beceremiyorlar.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.