Bazı yazarlar vardır, adı kendi ülkesinin sınırlarını aşıp dünyanın hemen hemen her kıtasında, her yerinde yaşayan. Bu isimler artık birer "dünya vatandaşı", "yeryüzü yazarı" olmuştur. Yaşar Kemal de hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir coşkuyla okunan ve yıllar sonra da okunmaya devam edecek olan kalem ustalarından
Ve Köroğlu Bingöl dağlarında dolaşırken gökte uçan üç ördek düşürdü üç ok atışta. Al yeşil çadırını Bingöl yaylasına kurdurdu. Seyisine dedi ki, al şu ördekleri temizle, yıka getir de kendimize bir şölen çekelim. Kıratı da götür yanında, o da sulansın. Seyistir, aldı ördekleri, tuttu Kıratın dizgininden, biraz ilerdeki yeşil düzlükten kaynayan
Çerağı evliya nuru semavat.
Bu menzildir ol turi müracaat.
Rusan kıl niyaz ol çirağ-ı embiyaya.
Bu menzildir ol turi müracaat.
Çerağ uyanınca ver niyazı Muhammed Mustafa’ya candan salavat.
Muhammedin gül cemaline,Hasan ve Hüseyinin kemaline
Aliyel Murtazanın yoluna,Allah eyvallah Hü
Çün Çerağı fahr uyandırdık ol Huda’nın aşkına
İki cihan serveri
Anadolu' da en büyük yerleşmeden en küçük yerleşme olan mezra ve komlara kadar her beldenin taşlarla ilgili yoğun inançları bulunuyor. Her köyün, mezranın en yüksek dağ tepeleri kutsaldır, ziyaret edilir. Hayatta iken sevilen, sayılan kişiler vefat edince yüksek tepelere defn edilir ve o tepe kutsal mekan haline gelir. Anadolu'da; Dede Korkut'un, Hacı Bektaş Veli'nin, Bozatlı Hızır'ın, Hz. Ali 'nin atı Düldül 'ün ve Zülfükar'ının değmediği kaya, dağ, nehir yok gibidir.