Pardayanlar serisinin sonuna doğru yaklaşırken, açıkçası biraz sıkıldım.Epey de ara vermiştim okumaya.Son 3 kitabı üst üste okudum, bitirdim.
Yiğit Jehan'ın (3.Pardaillan'ın) kızı kaçırılmıştır.IV.Henri ölmüş, Kraliçe Marie de Medicis'in sevgilisi Concini kral gibi saltanat sürmektedir.Birden bire ortaya çıkan Sorrientès düşesi aslında yakından tanıdığımız bir karakter.
Paris'in güzel çiçekçisi Brin de Muget, Concini'nin hedefinde olsa da ( ki büyük bir sürpriz bekliyor Concini'yi) onun gönlü, Yiğit Jehan'ın kuzeni Odet de Valvert'te. Üstelik karşılıksız da değil bu aşk.
Yine bol entrikalı bir Pardayanlar kitabı.Bu kitapta serinin gereksizce uzatıldığını düşündüm.
Ben doğduğumda Moya isminin Rhun, Dherg ve Fhrey dillerinde hiçbir anlamı veya önemi yoktu. Artık var. Üçünde de aynı anlama geliyor - cesur ve güzel.
- Brin’ in Kitabı
Yazarı ilk defa okudum. Kitabı da çok beğendiğim için 2 gün gibi bir sürede yaklaşık 365 sayfalık kitabı bitirdim. Konusuna geçmeden her zaman olduğu gibi kapak ve editörlük konusundan bahsedeyim. Kapak her zamanki gibi efsane olmuş. Metis basımı olan kapağı da güzel ama bu bir başka olmuş. Amerikan milliyetçiliği işlendiği için Amerikan bayrağı ve posta pulu özgün bir şekilde resmedilmiş. Editörlük işleri de iyi kotarılmış. Serinin son çıkan kitaplarındaki hatalar yoktu. Bu yüzden hızlı bir okuma yapılabiliyordu. Ayrıca matbaa sorunu olmamasına da sevindim.
Kitabın konusuna gelecek olursak; post apokaliptik bir dönemde, savaşlar ile yıkılmış bir ülkede çetelerden saklanarak yaşayan Gordon Krantz'ın yaşamına şahit oluyoruz. Kıyamet savaşları sırasında asker arkadaşları ile birlikte savaşmış, arkadaşlarının öldürülmesine şahit olmuş bir adam. Holnist (tarikat gibi bir grup) çetesi bunu soyuyor ve eşyasız kalıyor. Bu da dağlarda dolaşırken bir posta arabası görüyor ve gerçek macera başlıyor. Kendi kendini gaza getirip bir kahraman olmaya çalışıyor. Okuma zevkinizi baltalamamak için fazla spoiler vermeyeceğim.
Çok severek okuduğum, güzel bir eser. Puanım 9.5/10.
Hilal Orman komşumuzdu. O kadar büyük bir yerdi ki hiç kimse tüm sırlarını bilemezdi. Dahl Ren onun ağaçlarıyla inşa oldu, onun hayvanlarıyla karnını doyurdu. Ve karanlığından bir kahraman doğdu.