"Comme ıl faut" : kitapta sıkça geçip dıkkatımi üzerinde yogunlastırdıgım bu Fransızca kelime Türkçe"olması gerektiği gibi" anlamına geliyor. Kitapta bahsi gecen İlyiç her şeyi olması gerektiği gibi kusursuz ve herkes gibi yaşamaya calısan bir yargıç. Hastalığının ona yasattığı bedensel ızdırap , var oluşsal sancımalar yaşamını yargılamasına da neden oluyor. Ölüm düşüncesi "Belki de sürdürdüğüm yaşam , sürdürmem gereken yaşam değildir?" sorusunu getiriyor aklına . Ve o ona kadar olması gerektiği gibi yaşadığını düşünürken ölümüne çok az bir zaman kala mutlu olduğunu sandığı koca ömründe tek mutlu olduğu anların çocukluk anıları olduğunu kanıksıyor. Ölüm ; bedensel acı ve yaşlanmanın insanda hissettirdiği psikolojik acizliği çok kaliteli bir şekilde işlemiş olan Tolstoy; yaşamın ölmekten daha çok acı verdiğini ölümün bir kurtuluş olduğu gerçeğine de değiniyor.
Not: Okurken Azrail'i ensenizde hissedecek gibi olabilirsiniz :) Tolstoy okumalarımdan çıkaracağım bir not daha var :Tolstoy'un Müslüman olduğuna yemin edebilirim ama ispatlayamam :)
Hocam,bende geçtiğimiz günlerde Edebiyat öğretmenimle konuşmuştum bu konuyu; Birkaç rusla tolstoy hakkında konuşmak istemiş ama Tolstoyu sevmediklerini bu yüzden de Onun hakkında konuşmak istemediklerini söylemişler.Yaşamının son yıllarında Müslüman olduğuna dair söylentiler olmasından dolayı olduğunu sanıyoruz.
Gece saat 2’yi geçtiği zaman sadece uyu. Çünkü gece 2’den sonra verdiğin kararlar, yanlış kararlardır. İyi olan hiçbir şey gece saat 2’den sonra gerçekleşmez.