Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onu ilk defa bir haziran günü Sazlı Pınar yolunda gördüm. Viran bir köprünün başında köylülerle konuşuyordu. Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. Yanından geçerken selam verdik. Jandarma arkadaşım: - Keyifler iyidir inşallah Bey, dedi. - Çok şükür çavuş... Sen de iyisin ya? Biraz önümden giden ihtiyar jandarma, köprünün öte başında atını durdurdu, beni bekledi. Eski bir çizme gibi sert ve kırışıklarla dolu yüzünde memnun bir gülümseme vardı: - Şu adamı gördün mü Doktor Bey, dedi. Hani Cenabı Hak, Kitabında Hazret-i Peygamber'in son peygamber olduğunu yazmasaydı ben, bu adama peygamber derdim. Reşat Nuri Güntekin'in kitabıdır...Akşam Güneşi
Baba; anneme iyi bak olur mu? Benden sana evlat vasiyetidir Baba; anneme iyi bak! Akşam büyük bir heyecanla televizyon izlerken sen Şöyle gözünün ucuyla bir kez anneme bak Yaşanmışlıklarını göreceksin o çocuksu bakışlarında Yaşattıklarını yaşatamadıklarını Sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında Akşamları geç geldiğinde boğazına
Reklam
BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
İlginç Bir Soru...!!! Japonya’da saygın bir firma yönetimi, işe girmek isteyenlere bir soru sormuş ve soruya uygun cevabı veren kişiyi de işe almışlar. Sorunun ilginçliği bu sorunun doğru ya da yanlış cevabının olmaması… Yağmur bulutları apaçık çok şiddetli bir fırtınanın gelmekte olduğunu söylüyor.Karanlık yağmurlu bir gece, şimşekler çakıyor,
“Kar yağıyor. Ve belki bu akşam Islak ayakların üşüyordur. Kar yağıyor, Ve ben şimdi düşünürken seni Şurana bir kurşun saplanabilir Ve artık bir daha Ne kar, ne rüzgar, ne gece?” — Nazım Hikmet
BEN SANA MECBURUM Ben sɑnɑ mecburum bilemezsin Adını mıh gibi ɑklımdɑ tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sɑnɑ mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağɑçlɑr sonbɑhɑrɑ hɑzırlɑnıyor Bu şehir o eski İstɑnbul mudur Kɑrɑnlıktɑ bulutlɑr pɑrçɑlɑnıyor Sokɑk lɑmbɑlɑrı birden yɑnıyor Kɑldırımlɑrdɑ yɑğmur kokusu Ben sɑnɑ mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zɑmɑn rezilce korkuludur İnsɑn bir ɑkşɑm üstü ɑnsızın yorulur Tutsɑk usturɑ ɑğzındɑ yɑşɑmɑktɑn Kimi zɑmɑn ellerini kırɑr tutkusu Bir kɑç hɑyɑt çıkɑrır yɑşɑmɑsındɑn Hɑngi kɑpıyı çɑlsɑ kimi zɑmɑn Arkɑsındɑ yɑlnızlığın hınzır uğultusu Fɑtih’te yoksul bir grɑmofon çɑlıyor Eski zɑmɑnlɑrdɑn bir cumɑ çɑlıyor Durup köşe bɑşındɑ deliksiz dinlesem Sɑnɑ kullɑnılmɑmış bir gök getirsem Hɑftɑlɑr ellerimde ufɑlɑnıyor Ne yɑpsɑm ne tutsɑm nereye gitsem Ben sɑnɑ mecburum sen yoksun. Belki hɑzirɑn dɑ mɑvi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy’de uçɑğɑ biniyorsun Bütün ıslɑnmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telɑş içindesin Kötü rüzgɑr sɑçlɑrını götürüyor Ne vɑkit bir yɑşɑmɑk düşünsem Bu kurtlɑr sofrɑsındɑ belki zor Ayıpsız fɑkɑt ellerimizi kirletmeden Ne vɑkit bir yɑşɑmɑk düşünsem Sus deyip ɑdınlɑ bɑşlıyorum İçim sırɑ kımıldıyor gizli denizlerin Hɑyır bɑşkɑ türlü olmɑyɑcɑk Ben sɑnɑ mecburum bilemezsin. Atillɑ İLHAN
Reklam
Benim yüzüm bir bayram telâşıdır Küller ve biraz da deniz artıklarıyla Ben ki çocuklarla büyüdüm ve (Bu yüzden uzundur ya biraz kollarım) ... Şimdi bir yolu yürüyoruz ya seninle Birden üçüncü sınıf bir lokantadayız işte Bir kadın senin ağzınla gülüyor ve
Kar yağıyor. Ve belki bu akşam Islak ayakların üşüyordur. Kar yağıyor, Ve ben şimdi düşünürken seni Şurana bir kurşun saplanabilir Ve artık bir daha Ne kar, ne rüzgar, ne gece... Nazım Hikmet
Kanser Hastasının Ölmeden Önce Yazdığı Yazı ‎"Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer; Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim.. Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım.. Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim.. Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam
ZEYNEP ATAMER...SİTEDE OLMAYACAĞIM BEN, SEN DÖNENE KADAR... Bu akşam kötü geçiyor, soğuk mu kimsesiz, ben mi, bilmiyorum. Yüreğimin ağzını bıçak açmıyor. Geri dönmeyeceğinden korkuyorum... Dinlendiğinde beni ara, ses ver haber uçur ya da, ölmedik ya, olmadı işte geleceğim de, ne bileyim umut ver işte....
Reklam
Kaç gün kaybetmişim? Ne zaman dalmışım o suyun içine? Ne zaman “tamam, daha fazla nefesimi tutamıyorum” diyip çıkmışım sudan? Evet, hesaba göre 3010 gün kaybetmişim. Daha doğrusu 3010 gün kaybetmek değil de, yaşamamış olmak… 3010 gün yaşamamışım. Peki, o kadar güne yetişebilecek miyim şimdi? 3010 gün boyunca okuma ihtimalimin olduğu kitaplar,
ÜNİVERSİTE senelerden üniversitenin ilk yılları.okula ilk adım atışımda ""ben de sonunda üniversiteli oldum,değişecek miyim,buraya alışacak mıyım,hayatımda ilk defa ailemden ayrı bir dam altında uyuyacağım ve de bütün bir sene boyunca ve de tek başıma..off mu desem oh mu desem.konuşsam ağzım büyür mü,korkunç mu ,daha mı mutlu" gibi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.