Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Bazen olur ya, bir yerlerde bir acı hissederiz. Sebepsiz. Tuhaf bir huzursuzluk. Anlat deseler anlatılmaz, öyleyse evham ettiğimiz söylenir, her şey yolundadır güya. Ölümcül Kimlikler'de şöyle diyor Maalouf: "Yaraların hissedilmesi için, tanımlanmaya ihtiyacı yoktur." Bazı yaralar böyle sevgili okur. Tanımlamaya, anlam yüklemeye
Reklam
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitaba başlarken tereddütlerim vardı. Ancak teknik açıdan çok temiz bir dil kullanılmış , çok saygı uyandıran bir uslüp kitabın sonuna kadar sizlere eşlik ediyor. Konusu bakımından ise ağır bir imtihana tutulmuş genç bir yüreğin müşküller arasında gitmesi ve aklıyla kalbi arasında kalması konu edinilmiş. Kitabı okurken farkettiğim bir husus şu oldu ; bu dönemin insanı olarak hayatı ,ilişkileri ve duygularıda hızlı yaşamaya başlamışız. Sabretmeye tahammülümüz kalmamış. Eskinin sevdaları asıl sevdaymış. Aylarca haber alamasanda bir yerlerde onun senin beklediğini bilirmişsin. Şimdi ise her duygu ışık hızıyla yaşanılır olmuş ve tabii olarak sahteleşmişiz… Kitabı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Mehmed Niyazi
Mehmed Niyazi
İki Dünya Arasında
İki Dünya Arasında
İki Dünya Arasında
İki Dünya ArasındaMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat · 2022418 okunma
Şükreden ve sabredenler çardağı;
"Şüphesiz Allah seni sana benzeyene saklıyor." ayetinde söylendiği üzere Allah Hz.Hifa' yı ona benzeyene saklamıştı. Onun gibi Allah aşkıyla tutuşmuş bir kalple birleşecekti... Birgün peygamber efendimizin yanına gelip ' Ey Allah'ın Resulü beni cennete götürecek bir amel söyleyin.' diye ricada bulundu. Peygamber
"şehir de sorulmakmış meğer kendinden"
ankarayı kendime sordum. ankara bana kendimi sordu. eskitilmiş günlerde küflendik sanki birlikte. gökyüzü kilitlenmiş bir yeryüzünde yaşadım ben. saçlarım hep gitti benden. istanbul bana kendimi sordu. ben istanbulu kendime sormadım. o bana sordu. o beni dinledi. ben onu içimde tartamadım. yaşadıkça birbirimizi ben bir yerler eğildim, dağıldım, serpildim. saçlarımı sevdim. tamam. bazen. evet. oldu bazenlikler. ama sevdim. iki gün önce aradı. ankaradan. hiç kopmuyor bağımız. -başka bir evrende dedik. olurdu bizden. o evren bu evren değil.- ona da dedim. pişman değilim hiçbirinden. iyi ki yaşandı. iyi ki şimdi oldum ben. sürekli bekleyen bir trenim var gibi. ondan ağır geliyor belki yolculuk. seni arama düşüncesi bile bana iyi geldi, iyileştim dedi. ben o an nefes nefeseydim. yetişecek yerim yoktu. ağaçlı yolumda ortaköye yürüyordum. bu anı hatırlamak istiyorum. sakin ses tonunu. konuşmalarımız bana ankarayı hatırlatıyor. ankara yanıma gelip oturuyor. istanbulda koştururken onu hissediyorum. kucaklamak istiyorum. iteliyorum. kayıp bir baba resmini ayraç olarak kullanıyorum. seni çok seviyorum demek istiyorum kalbimde izi olan herkese. bir avuç insanım. benim insanlarım. yüreğimde örtünüyorlar. itelediklerimi kucaklıyorlar bazen. bilmeseler bile. yine de geceleri sevgilerin provası oynanıyor rüyamda. kopamıyorum ankaradan. içimi kemiren odalarda uyanıyorum gündüzleri ordan oraya giderken. en zayıflığımın üzerinden gidiyorum. kendimi ordan tamir ediyorum. acıta acıta. annem beni tutsa. geçmiyor. kendimi tutmaya çabalıyorum. turuncu bir battaniye altında beni saran herkesi unutup kendime sarılmaya çalışıyorum. istanbulu giyinip ankarayı soyunuyorum.
Şen Bilim
Bu boğucu, iç karartia havanın, yaşamın avuntusu çiydir. Şair, kendinin ar- dındadır, kendine varamamanın, kendine yalan söylemek zo runda oluşunun acısıyla, kendinin, kendisiyle aradığı hakikatin ardındadır. Hakikatin ardında, onunla sevişmek, onunla evlen- mek için. Ulaşamayacağını bile bile arayan: Delidir şair. Işıltılı. parlak, renkli
Reklam
Günaydın. Tutkunun ne olduğunu unuttuk, sıradan günlerden mi şu bitmeyen rutinden mi bilinmez. Lou Andreas-Salomê'nin şu muhteşem cümlelerini okuyoruz sonra: "Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle
beyoğlu sokaklarında bir şubat soğuğunda beni uğurla çünkü bugün hayatından defoluyorum, aşk yasal cinayetmiş ve kaptanım yangınlı şiirler yazıldı ağır romanlar eşliğinde, öylesine kor oldu ki yüreğimin en sapa yerlerinde muhalif hisler. bu hislerin enkazı gebe oldu ruhumda taşıdığım amansız facialara. ben iyileşmeyi beceremedim bir ecza deposuna
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir. Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler. Dijital peygamberler dinler
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.