Sesimi Duyan Var mı?
Sahi siz duydunuz mu sustuklarımızı? Hayat devam ediyor… mu gerçekten? Birinci yıl… Bir yıl 365 gün müydü? Peki neden ben 365 yıl geçmiş gibi ama aynı zamanda da bir saniye bile geçmemiş gibi hissediyorum? Bir daha gökyüzünü, güneşi, denizi, sevdiklerinizi göremeyeceğinizi, artık her şeyin bittiğini düşünüp yaşamdan koptuğunuzu hissettiniz mi?
"Kuran'ın insan uydurması bir kitap olabilmesi için, şu birazdan sayacaklarımın ve çok daha fazlasının aynı anda gerçekleşmesi gerekliydi: Hali vakti yerinde olan Muhammed adında bir tüccar, birdenbire insanların uyduruk ilahlara tapmalarından rahatsızlık duyacak. Ardından kafasında bir Tanrı yaratıp, bu Tanrı'nın ona birtakım sözler
Reklam
Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin. Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
(Mustafa Kemal'in milli mücadeleyi fiilen başlattığı 19 mayıs 1919 tarihini baz alarak) Mustafa Kemal'e ve onun yaşayışında temsil ettiği türk milletine -hem onun hayatta olduğu zaman hem de vefatından sonra- 104 yıldır saldırıyorlar. fevri, bireysel, organize, cemaat destekli, tarikat destekli, politik destekli, bürokrat destekli
Nerde o günler...
İnsanın insan olduğu,  sevgi ve merhametin vücut bulduğu,  doğrunun ve güzelin konuşulduğu,  dostun ve dostluğun bulunduğu  hakikatin özünde olduğumuz günler nerde?     Oysa şimdi herşey menfaat ilişkisi üzerine kurulu. Insanlığın sadece gerek duyulduğu yerde kullanıldığı bir zaman diliminin içine düştük. Ne eş ne dost ne akraba ne arkadaş..  Hiç
Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir. (A'lâ Suresi 16-17) Hayatta her şeye çok anlam yüklemeye gerek yok bence. İşte yaşayacağız ve öleceğiz bitti. Ne başınıza gelen iyi şeylere çok sevinin ne de başınıza gelen olumsuzluklara çok üzülün. 4,5 milyarlık dünya tarihinde ortalama 60 senelik bir ömür hiçlik demektir. Ne dünya bizim etrafımızda dönüyor ne dünyada biz olmasak bir şeyler eksik kalır ne de bizim varlığımız bu dünya için bir lütuf. Bazısı sanki hiç ölmeyecek gibi yaşıyor. Dünyaya hırsla bağlanıyor. Gördüğü her ufacık zararda feryat figan ediyor. Bu dünya ahiretin bir bekleme salonu. Bir misafirhanesi sadece. Bu yüzden sanki bir ev sahibi gibi rahat içinde değil bir misafir gibi diken üstünde yaşamalıyız. Misafirhane sahibini hoşnut edersek hem bu dünyada hem de ahirette bolluklar ve nimetler içinde yaşarız. ✍︎ Enes Poyraz
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.