- Benim ellerinize ihtiyacım var. Konuşmanıza ya da aklınıza ihtiyacım yok. Şanslıyım ki şu eller sabırla, tahammülle ve azimle, öğrendiğiniz gibi gerçek bir mümine ait. Bu işi halledebilecek en iyi kişi sensin.
+Ne yapmam gerektiğini anlatmıyorsun.
- Biliyorum kararım senin inançlarına aykırı. Hayatı Allah'ın verdiğine ve uygun gördüğünde onu alacağına inanıyorsun.
Fakat insanın devam edemeyeceği bir an gelir.. tükenmiştir ve harekete geçmek için Allah'ı bekleyemez. O yüzden kendisi, harekete geçmeye karar verir. O an, "intihar"ın adlandırıldığı zamandır. O zaman "intihar" sözcüğünün, sadece sözlüklere konulsun diye bulunmadığını anlarsın. O eylemsel bir uygulama olmak zorundadır, işte o an uygulama vaktidir. İnsan uygulaması üzerinde bir karara varmalıdır.
+ Gerçekten anlamıyorum! Bana ne yapmam gerektiğini söyle. Yapabileceğim bir şeyse, senin için yapacağım.
- Kendimi bu hayattan kurtarmaya karar verdim. Ne için mi? Bu anlamana yardım etmeyecektir ve bunun hakkında seninle konuşamam, anlayamazsınız.
Anlamayacağınız için değil çünkü benim hissettiklerimi hissedemezsiniz. Duygularımı anlayıp paylaşabilirsiniz bana merhamet gösterebilirsiniz ama acımı hissedebilir misiniz? Hayır.
Acı çekersiniz ve ben de çekerim. Sizi anlarım. Acımı anlayabilirsiniz ama onu hissedemezsiniz.