Aslında dünyada ne kadar vakit harcadığımızı , ömrün neresinde olduğumuzu, ölüme ne kadar sürenin kaldığını, ne kadar fırsatı kaçırdığımızı, bu şeylerle meşgul olduğumuz için hayatta daha ele geçiremediğimiz nice zevklerin , değerlerin ve yetkinliklerin olduğunu bilmiyoruz. İşte bizi bu bataklığın içinden çekip çıkarmalı , güneşin içinde muhafaza etmeli, kurutmalı ,sarsmalı kendi duvarımıza sıkıca çakmalı ve "Sensin ,sen !"demelidir.
Ali Şeriati
Ali Şeriati
Bilinç ve Eşekleştirme
Bilinç ve Eşekleştirme
Hz Musa ile Hızır Aleyhisselam
Firavun Kızıldeniz’de boğulduktan sonra Hazret-i Musa a.s, kavmine çok fasîh, belîğ ve heyecanlı vaazlar vermekteydi. Kavmi, Hazret-i Musa’nın ilim ve mârifetteki derinliğine hayran kaldı; mest oldu. Musa’nın bu ilmine hayran olan içlerinden biri: “Ey Allâh’ın peygamberi! Şu yeryüzünde Sen’den daha âlim bir kimse var mı?” dedi. Hz. Musa: “Böyle
Reklam
- Benim ellerinize ihtiyacım var. Konuşmanıza ya da aklınıza ihtiyacım yok. Şanslıyım ki şu eller sabırla, tahammülle ve azimle, öğrendiğiniz gibi gerçek bir mümine ait. Bu işi halledebilecek en iyi kişi sensin. +Ne yapmam gerektiğini anlatmıyorsun. - Biliyorum kararım senin inançlarına aykırı. Hayatı Allah'ın verdiğine ve uygun gördüğünde onu alacağına inanıyorsun. Fakat insanın devam edemeyeceği bir an gelir.. tükenmiştir ve harekete geçmek için Allah'ı bekleyemez. O yüzden kendisi, harekete geçmeye karar verir. O an, "intihar"ın adlandırıldığı zamandır. O zaman "intihar" sözcüğünün, sadece sözlüklere konulsun diye bulunmadığını anlarsın. O eylemsel bir uygulama olmak zorundadır, işte o an uygulama vaktidir. İnsan uygulaması üzerinde bir karara varmalıdır. + Gerçekten anlamıyorum! Bana ne yapmam gerektiğini söyle. Yapabileceğim bir şeyse, senin için yapacağım. - Kendimi bu hayattan kurtarmaya karar verdim. Ne için mi? Bu anlamana yardım etmeyecektir ve bunun hakkında seninle konuşamam, anlayamazsınız. Anlamayacağınız için değil çünkü benim hissettiklerimi hissedemezsiniz. Duygularımı anlayıp paylaşabilirsiniz bana merhamet gösterebilirsiniz ama acımı hissedebilir misiniz? Hayır. Acı çekersiniz ve ben de çekerim. Sizi anlarım. Acımı anlayabilirsiniz ama onu hissedemezsiniz.
. YAZAN KALEM'Mİ Deli'de bu'neyin akışıdır gümüşçivi Dayanmaz düşmez elindeki kalemi İlk'okul yolu nerde sokak arası silgi Bende anlamadım bu dökülen kimi Yoksa geleni yazan öksüz yetimmi
Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü Bak bu sensin çocuğum enine boyuna Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki Sabahlara kadar koynumda yatmışsın Bak bende yalan yok vallahi billahi Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur İşe bak sen gözlerin de burda Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık İyi ki burada yoksa ben ne yapardım Bak çocuğum kolların işte çıplak işte Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün Gözlerin sabahın sekizinde bana açık Ne günah işlediysek yarı yarıya Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların Bunların konuşması olur öpülmesi olur Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde Vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu Uzanmış seni usulca öpmüştüm Hemen yanımızdan balıklar gidiyordu
Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Zaman sensin Zaman kadındır. İster ki Hep okşansın diz çökülsün hep Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına Bir taranmış Bir upuzun saç gibi zaman Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi Ah bu söyleyemediğim
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.