Yazar eksikliğini hissettiğimiz bir kavramdan bahsediyor kitabında; bilinç. İçerisinde eşekleştirme çeşitleri, eşekleştirme metodu ve yeni eşekleştirme başlıkları ile konuya açıklık getirilen bu eserde günümüz sorunlarının kaynağı açığa çıkmış oluyor.
Bilinç, beni daima dışarıdan ve beni kendisine kurban eden sürekli uğraşlardan kendime çağıran bir şeydir. İnsanın kendisine olan inancını yeniden sağlayan tek şey bilinçtir. Bu bilinçten yoksun kişi/topluluk eski eşekleştirme ve yeni eşekleştirme olarak iki tipe ayrılmış oluyor. Eski eşekleştirme, hem insani hem öz bilinçten hem de sosyal bilinçten habersiz bırakmak için iki kere iki dört eder kesinliğinde belli bir çerçevede bir tip oluşturmak ister. Yani bütün varlığı dört miskal ağırlığında olan bir tip. İdeali ileri görüş. Bu, eski eşekleştirmenin oluşturduğu tiptir. Dünya ve ahiret endişesi taşımayan; her türlü sorumluluktan ve her tür cinayet kaygısından kurtulmuş bir tip.
Yeni tip: Bir bayan, bir bey, bir otomobil, bir paket kâğıt mendil ve biraz borç; o kadar. Böylece kusuru örtbas edilmiş olur.
Çevremizde oluşan gerek bireysel, gerek toplumsal, gerek ilmî, gerek edebî şekildeki her mesele, sanat, felsefe, estetik, din ve dinsizlik ile ilgili her mesele eğer insani bilinç yani kendini anlama yolunda ve toplumsal bilinç yani zamana, topluma ve kendine karşı sorumluluk hissetme yolunda olmadığını görürse adı ve unvanı ne olursa olsun, ne kadar hak ve kutsal olursa olsun eşekleştirmedir. Ya eski tip eşekleştirme ya da yeni tip eşekleştirme.