Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir şeyi saklamak istiyorsan, onu ortada bırak" der eskiler. Yazdıklarımı okumasın diye, şiirlerimi onun hiçbir zaman okumadığı şiir kitaplarının sayfalarına yazdım ben şairlerden özür dileyip. Bir köşeye kıvrılır benim dizelerim, az kayın öteye diye rica minnet. Kime yazıyorsun bunları dediğinde, hiçbir cümlede kendine rastlamadığında,
Mutlu Aşk Yoktur İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var
Reklam
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı? Sahile vurdu kalbim, su yandı, kum da yandı. Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum, Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı. Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi. Ruhumla söndü alev, sonra ruhum da yandı. Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut. Bülbülün küllerine konan puhum da yandı. Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile. Kaktüsün gölgesinde nazlı âhum da yandı. Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım, Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı. Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme. Kalmadı hiçbir şeyim bak, günahım da yandı. Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme. Ülkem yıkıldı heyhat! Ordugâhım da yandı. Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin, Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı. İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı. Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı. O'ndan başka ne varsa yandı, Yandık sen ve ben. O'nu göreyim diye, kıblegâhım da yandı.
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Papatya ve Yakamoz'un hikâyesinin devamı ...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Sus Gönlüm
Bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için, Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için, Bazen, ağlamak gerekir açılmak için, Bazen, anmak gerekir anılmak için, Bazen de susmak gerekir duymak için, Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, iki ağzın ve bir kulağın olurdu. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek! Eğer susarsan, konuşman daha aydınlık
İNSAN YAZGISI SARMALI
Bir şarkı üzerine, Derinlere akan minibüste. Bir ufak ben, Bir elinde dünyayı yakan gençliğim. Yol yordam seçilemiyor, Yollar öyle de böyle de geçiyor. O radyoda çalan hep,
Reklam
Atsız'ın Geri Gelen Mektup şiirinden ufak bir kısım :)
Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden… Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
Yenilmez
Beni saran geceden başka, Mezar kadar kara baştan başa. Hangi Tanrılar bahşetmişse bana, Şükrederim yenilmez ruhum için onlara! Koşulların öldürücü pençesinde bile Ne korktum, ne de ağladım kimselere! Kaderin sopasıyla kanasa da başım, Yine de boyun eğmedim! Öfke ve gözyaşı dolu bu yerin ötesinde Görünmez gölgelerin dehşetinden başka bir şey. Ve beni bulur o senelerin tehdidi, Bulacaktır da korkusuz bir halde beni. Kapı ne kadar dar olsa da Cezalarım ne kadar ağır olsa da, KADERİMİN EFENDİSİ DE BENİM, RUHUMUN KAΡΤΑNI DA!
William Ernest Henley
William Ernest Henley
Vazgeç demek kolay. Ben nasıl unutayım seni.Seni unutsam gözlerini,sesini,güzel gülüşünü unutamam. İstemedin beni,ilk defa bir kişiyi bu kadar istedim,o da beni istemedi. Ben bu kadar severken seni,gözünün önünde ağlamamak için zor dururken gittin güldün o kızlarla. Öyle bir hevesle seni sevdiğimi söylemiştim ki,olmaz dedin, vazgeç bu işten dedin. Yine de vazgeçemedim senden, unutamadım. O kadar işlemişsin ki içime her yerde sen varsın. Eskiden boş duvarı gülümseyerek izleyen ben şimdi, ağlayarak izliyorum. Size vazgeç,unut demesi basit. Çok üzgünüm. Çok kırgınım. Hep derdim babandan başka kimseye güvenme, bağlanma. Seni babama çok benzettim ben,ilk defa bu kadar değer verdim bir erkeğe. Teşekkür ederim belki en büyük pişmanlığım olmadın ama çok iyi bir ders verdin. Bir daha kimseyi böyle sevmem,reddedilsem bile tekrar yazmam,o beni sevmesede onu severim demem. Bir gülüşün yeter dedim, güzel gözlerin hep gülmekten kısılsın istedim,seni hep uzaktan izleyebilmek istedim. Çok şey istemedim senden,elini tutmak, sesinden şiir dinlemek,sadece bana baksın o güzel gözlerin istedim. Yoruldum,beni sevmeyen bir kişide bu kadar takılı kalmaktan ve istenmememe rağmen vazgeçememekten. Bir gün anla değerimi,ağla pişman ol demiyorum ama bir gece aklına geleyim içine dert olayım,o kızı üzdüm ağlattım de. Her şey için geç olur o zaman ama anla beni. Kimsenin benim seni sevdiğim kadar asla sevmeyeceğini anla. Kahve gözlerine, kirpiğinin tek tanesine aşık olduğum adam unutma beni..
Şiir Sanatı
Musiki, her şeyden önce musiki; Onun için tekli mısradan şaşma. Kıvrak olur, erir havada sanki; Ağır aksak söyleyişe yanaşma. Kelime seçerken de meydan senin; Bile bile bir nebze aldanmalı. Dumanlısı güzeldir türkülerin;
Reklam
Beni tanıyor musun sahi, Ya da beni ne kadar tanırsın ki sen Hangi karanlık geceyi paylaştın benimle söyler misin Hangi acılarımla harman oldun Kaç damla gözyaşımı sildin ellerinle Başını yasladın mı göğsüme benim, “Üzülme, geleceğim” dedin mi “gözlerimin içine bakıp” Beni tanıyormuş! .... Hadi canım! .. *** Beni tanıyor musun sahi, Ya da beni ne
Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, Insan bu yaşa gelince anlarmış... Cahit sıtkı tarancı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.