Bir eviniz var mı?
Bir eve ait misiniz?
Sizin için "ev" ne ifade ediyor?
Bu iki harf nasıl bir çağrıştırım uyandırıyor zihninizde?
Çok mu soru sordum? Öyle bir eser ki okurken çok daha fazlasını soracaksınız kendinize... Varlığınızı, aidiyetinizi, kimliğinizi, geçmişinizi, hayatınızdakileri ve hayatınızdan çıkanları, kısacası her şeyi
Dağcı'yı okurken, Aytmatov'u okuduğumda hissettiklerimi hissediyorum. Nasıl oluyor da her kitabında savaşı, sürgünü, acıyı, hüznü, kederi, hasreti her seferinde anlatacak o kadar kelime bulabiliyorlardı? Nasıl oluyordu da her seferinde farklı kelimelerle aynı duyguları hissettirebiliyorlardı?
Kitaptaki #62299239
Hikayemiz bir Azerbaycan Türkü olan Settarhan ile Trabzonlu Zehranın hikayesi.Balkan Savaşı,1.Dünya Savaşı yıllarında geçiyor.Bu iki kişinin nasıl birbirini bulduklarını öğrenmek isteyen torununun ağzından anlatılmış.Gelelim kendi düşüncelerime.Yazarın okuduğum ilk kitabı ancak kesinlikle son kitabı olacak.Kitap 533 sayfa ama bana göre gereksiz detaylarla sayfa sayısı arttırılmış.Asıl olay 250. Sayfadan sonra başlıyor.Birçok insanın aksine bitmesin diye değil bir an önce bitsin diye düşündüm.Evet savaş yıllarının çaresizliği,kaos ortamı güzel işlenmiş çok fazla konuda bilgi var ancak çok zevk alarak okumadım.İki yerde yazarın ne yapmak istediğini anlayamadım.1.si Türkiyeli diye yazmış ki o yıllarda ne Türkiye Devleti vardı ne de öyle bir anlamsız kelime ki Azerbaycan Türklerine Türkiyeli denmez.2.si ise Neden ermeni tehciri olmuş ki hepsi suçlu değilmiş.Elbette değildi ancak aynı kitapta Trabzon işgal edildiği için toprağından kaçmak zorunda olan Türklerin de ne zorluklarla yaşadığı anlatılıyor.Elbette kötü bir kitap değil ancak bana hitap etmeyen bir yazar olduğuna kanaat getirdim.Herkese keyifli okumalar dilerim.
BU TÜRKÜ BITMESİN
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Büyüsün başaklarda arzular.
Yağsın bu yağmur sebepsiz
Üstüne saf çocuk rüyalannın.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Toprak öpsün mavi göğü, gözlerinde dağ kızlarının.
İmrenip şehvetine maviliğin, kucaktasınlar boşluğu çobanlar.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda;
Harman yerinde kalan rüyalanmız
Filizlensinler bir yaz sonu,
Ve uyusun kuş yuvalannda
Unutulan hatıralar.
Bu türkü bitmesin bu dağlarda ...