Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitaplığıma Yeni Kattığım Kitaplar Cemil MERİÇ " Bu Ülke " Necdet SEVİNÇ " İstiklalin Bedeli " Joseph E. STIGLITZ " Eşitsizliğin Bedeli " John PERKİNS " Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları " Yılmaz ÖZDİL " Adam " Halil İNALCIK " Osmanlılar "
SON GÜN !!! Kumbaramızda 72 Kitap Var. Buyrun Çekilişe
ŞUBAT AYI KİTAP ÇEKİLİŞİMİZ 11.02.2019 23.59'dan sonra yazılanlar geçersiz sayılacaktır. Kitap bağışçılarımız ve sizlerin sayesinde dopdolu bir kumbaramız oldu. Biz de çekilişle bu kitapları sizlere dağıtıyoruz. Kumbaramızdan seçtiğiniz kitap ya da kitapların isimlerini yoruma yazıp çekilişe katılabilirsiniz. Paylaşmak her zaman güzeldir ve
Reklam
ŞUBAT ÇEKİLİŞİNİN KAZANANLARI AÇIKLANIYOR !!!
ŞUBAT AYI KİTAP ÇEKLİŞİNİN KAZANANLARI !!! Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizin sayenizde çok daha güzellerini birlikte yapacağınıza şüphem yok. Şimdi kazananları seçme vakti.. Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya
Kübra.
Kübra.
Amin
DAVİD ROCKEFELLER'İN BAZI İTİRAFLARI...
-“Türkiye’ye Adnan Menderes zamanında “Marshall Yardımı” ile el attık." -"1980 Darbesi bizim isteklerimiz doğrultusunda yapıldı..." -"Binlerce Türk genci uydurma ideolojiler uğrunda can verdi..." -"Özal isteklerimiz doğrultusunda kapıları sonuna kadar açtı..." -"İsrail Devleti Rothschild ailesinin
Bir ekonomik tetikçinin itirafları...
Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız. Sonra onlara arabalarımızı satarız. Sonra bankalarını satın alırız. O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle. O ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi ?ASLA? o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ?proje? yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır, o ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki, ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler. Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; ?Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğalgazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Millletler de bizim için oy verin! Elektrik, sukanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın?? Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir.? John Perkins
Tarihselciliğin Savunusu ve Namusu Prof.Dr. Ilhami Güler Uzun süreden beri Türkiye’nin teolojik entelektüel ortamı muhafazakâr tarikat ve cemaatlerin hegemonyasına geçmiş olmasından dolayı, medyada ve akademyada bu alanla ilgili özgür tartışmalar yapılamıyor. Dogmatik olmayan ilahiyatçılar ve farklı düşünen kişiler, medyadan ve bilumum
Reklam
10 Mart 2018 “…Bırak bu kitap çarpsın okuyanını. Sarsılsın ve kendilerine uzun zaman gelemesinler. Okuyanlar, “Dayanamıyorum okumaya, şüpheci biri oldum çıktım, bu nasıl iş anlamadım!” diyor. Her yerlerine şüphe bulaşsın bırak! Uykuları kaçsın, rahatsız olsun, yaşantılarından keyif alamasınlar bir süre…” diyor. “Kardeşini Doğurmak” kitabının
Üşenme oku lütfen!
"Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları" - John Perkins'in kitabından alıntıdır; Sene 2005 Türkiye ile bir alâkası olmayan John Perkins kitabında anlatıyor; "Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız. Sonra onlara arabalarımızı satarız. Sonra bankalarını satın alırız. O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle. O ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi "ASLA" o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje‘ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton. Bizim şirketlerimiz kazanır o ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler. Sonunda ekonomik danışmanlar/tetikçiler olarak gider onlara deriz ki; "Bize büyük borcunuz var ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü satın, doğal gazınızı bize verin, askeri üslerimize yer gösterin, askerlerinizi birliklerimize destek olmaları için savaştığımız bölgelere gönderin, Birleşmiş Millletler de bizim için oy verin! Elektrik su kanalizasyon sistemlerinizi özelleştirin! Onları Amerikan şirketlerine ya da diğer çok uluslu şirketlere satın... " Sosyal hizmetleri, teknik sistemleri, eğitim kurumlarını, sağlık kurumlarını hatta adli sistemleri ele geçiririz. Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbeler serisidir."
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.