Ben bir akşamın mostrasını bilirim
Sesler ve pahalı çiçekler arasında
Onun aşkı bir güneşe yakışır
Bir eski zamana yakışır
Kesin buğdaylar, arpalar arasında
Vazgeç gönlümü karartmaktan
De ki korkular biriktirmiş nehirler
Gürül gürül akan Seyhan bu
Sevgiler yamalı bir gömlek gibi yaralı
Bağrı yanık Ceyhan bu
Sarı sarı dizili buğdaylar, arpalar ...
Sıra sıra dizili Aladağlar , Bozdağlar ...
Eteklerinden dökülen inci dişli güzeller
Bak , bu şehir senin işte !
Ne yokluğuna alışık
Ne varlığınla mesut
Köşede yıkılmış bir duvar ;
ne yüzünden bir eser
ne de senden bir iz ...
Kitapta merak duygusu hep taze tutuluyordu yirmi dört saat içerisinde bitirdim çünkü bölümlerin sonu diğer bölümleri okumadan geçmenize gerçekten el vermiyor . Yazarın okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen bende çok iyi bir izlenim bıraktı daha önce Fakir Baykurt'un Kaplumbağalar kitabını okumuştum o da köy romanıydı fakat Yanık Buğdaylar bir başka güzeldi. Yazara bu şaheser için teşekkürlerimi sunuyorum. Sanat dolu günler dilerim...
Yanık BuğdaylarAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 20183,851 okunma
Baykuşların uğursuz sayılmaları, baykuş ötüşünün insanları korkutması hiç anlaşılacak bir “şey değildir.
Sanırım bu kötü şöhretleri onların biz insanlarla fazla samimi olmamalarından kaynaklanıyor.
Aslında baykuşlar, birer gece bekçisi gibi, karanlık bastığında göreve başlar ve sabaha kadar,
Fare gibi, ne bulsa kemiren yaratıkların, gereğinden fazla çoğalmalarının önüne geçerler.
Tarladaki buğdaylar, ambarlardaki mısırlar, geceleri baykuşların gözetimindedir.