Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Buğra Burak Günaydın

Buğra Burak Günaydın
@bugraks
• Lauda •
Sabitlenmiş gönderi
Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında Yekpâre geniş bir ânın Parçalanmaz akışında 
Reklam
“Def-i mefâsid, celb-i menâfiden evlâdır''
Yüz katlı bir gökdelenden, sağ salim aşağıya atlayabileceğini inanan bir kişi, zemine yaklaşma anına dek her şeyin çok güzel gittiğine inanır; zemine yaklaşma ve yere çarpma anında, o bir anlık sürede, inancının yanlışlığını idrak eder; ancak iş işten geçmiştir, çünkü sürecin son noktası, deyiş yerindeyse, inanç ile eylemin çakıştığı ve kapandığı biricik, tersinemez, tekrar edilemez bir noktadadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kültürlerin eşyanın doğasına ilişkin belirli bir mekan ve zamanda geliştirdikleri bir davranış ve bilgi tarzı işe yararlılığını kaybettiğinde değiştirilmezse yeni durum o kültürü yok eder. Çözüm, sürekli/sabit ile değişeni görmekten, özellikle eşyanın doğasına uygun davranma ve bilme yeteneğini her zaman canlı tutmaktan geçer. Aksi halde sistem körlüğü hayatı kötürümleştir.
Metafizik güvenlik alanı mı? O, insanın bitmeyen bir arayışıdır; geçici olarak giderilir ama tüketilemez; çünkü arayış bizatihi ara-da olan insandır…
Reklam
Her bakışın bir köşesi, iki kenarı, dolayısıyla bir açısı; her nazarın da bir noktası vardır.
Türkiye’de, okumuşlar nezdindeki tanrı inancı, mitolojik ve psikolojik seviyede kaldığı, teolojik bir mâhiyet kazanmadığı sürece, makûlâttan kaynaklanan bir haysiyet var-olmayacak; din de ahlâkın değil ahlâksızlığın kaynağı olmaya devam edecektir.
Bilinmelidir ki, hissiyâtta hassâsiyet, haysiyeti olan kişiye özgüdür; başka bir deyişle, duyu ve duyguda duyarlı olmak ancak makûlâttan (düşünce) kaynaklanan bir duruşu, bir bakışı, bir yaklaşımı, bir görüşü ve bir yönü bulunan kişi için mümkündür.
Hakikatsiz hayr, ilimsiz amele benzer. Hayr hakikatin siyasetidir. Bir toplumun hakikati yoksa siyaseti; dolayısıyla bir nazarı yoksa manzarası olamaz.
Reklam
Az az ölüyoruz her gün. Yağmurdan havadan söz eder gibi.
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Beklentilerimin kavşağında durmuş bekliyorum..
Aklını, ilmini ve ibadetini tatil eden, siyâdetini ve saadetini de tatil etmek zorunda kalır.
[Boşuna gezmişim yok tabiatta/ İçimdeki kadar iniş ve çıkış]
Öyleyse dışardan içeriye, acziyetten kuvvete, korkudan ümide adım atma, hamd/şükr etme ile başlar. Bu nedenle hamd/ şükr köprüdür; kişiyi dışarıdan içeriye taşır.
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.