Denizde bir bulutun öldürdüğü
Japon balıkçısı genç bir adamdı.
Dostlarından dinledim bu türküyü
Pasifik'te sapsarı bir akşamdı.
Balık tuttuk yiyen ölür.
Elimize değen ölür.
Bu gemi bir kara tabut,
lumbarından giren
- Ağlıyorsun… Neyin var?
-HİÇ…
Oğlum öldürüldü… Kalbime… Kalbime gömüyorum doğduğu günü
Parçalanmış cesetler arasında arıyorum
Kızımın yüzündeki sevinç izini
Dakikada yüz kere… Dakikada yüz kere…
Sevgilimin kalbindeki iflah olmaz yaraya basıyorum kalbimi
Yaşam öpücüklerim çaresiz ve yorgun
Aşka hayat veren öpüşmemiz geliyor aklıma
Balık tuttuk yiyen ölür.
Elimize değen ölür.
Bu gemi bir kara tabut,
lumbarından giren ölür.
Balık tuttuk yiyen ölür,
birden değil, ağır ağır,
etleri çürür, dağılır.
Balık tuttuk yiyen ölür.
Elimize değen ölür.
Tuzla, güneşle yıkanan
bu vefalı, bu çalışkan
elimize değen ölür.
Birden değil, ağır ağır,
etleri çürür, dağılır.
Elimize değen ölür ...
Badem gözlüm, beni unut.
Bu gemi bir kara tabut,
lumbarından giren ölür.
Üstümüzden geçti bulut.