Balık tuttuk yiyen ölür.
Elimize değen ölür.
Bu gemi bir kara tabut,
lumbarından giren ölür.
Balık tuttuk yiyen ölür,
birden değil, ağır ağır,
etleri çürür, dağılır.
Balık tuttuk yiyen ölür.
Elimize değen ölür.
Tuzla, güneşle yıkanan
bu vefalı, bu çalışkan
elimize değen ölür.
Birden değil, ağır ağır,
etleri çürür, dağılır.
Elimize değen ölür ...
Badem gözlüm, beni unut.
Bu gemi bir kara tabut,
lumbarından giren ölür.
Üstümüzden geçti bulut.
Denizde bir bulutun öldürdüğü
Japon balıkçısı genç bir adamdı
Dostlarından dinledim bu türküyü
Pasifik'te sapsarı bir akşamdı
Balık tuttuk yiyen ölür
Elimize değen ölür
Bu gemi bir kara tabut
Lumbarından giren ölür
Yağmur gözlüm,
Akasyalar çiçek açarken de,
Yaprak dökerken de
Hep sevdim.
Cemreler düşerken de,
Mevsimler değişirken de,
Hep sevdim.
Hep başka mevsimlerde,
Güzel şeyler düşünmeme rağmen Durmadan ağlamak geliyor içimden
70
Ey bana bahçesini göstermeyen kalın çit Ceviz kapılarını çaldığım sırlı konak Gizli anahtarını avuçlarıma bırak Çözül artık ey düğüm açıl artık ey kilit
75
Sen faydalı nisan yağmuru gibisin Bereket ve huzur getirirsin şiire Ebediyet çığrını açtın kadere Bu baharın ve bu gönlün