Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bunalım çağındayız.
Her çağın nevi şahsına münhasır hastalıkları vardır. Ni­hai olarak antibiyotiğin keşfiyle sona eren bakteriyel hasta­lıklar çağı gibi.
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Reklam
Bana gelince bütün öğütlerin aksine ... 'yi düşünmeyi tercih ettim ne yazık ki! Bütün bu sarıp sarmalayan sıkıntılara şaşırmamak elimden gelmedi. Ötekiler gibi yaptım ben de... Ne düşündüğüm gibi "aynası olanlardan", ne de "ayak takımından" olduğumu anlayabiliyorum. Gururluyum: Başka bir çağın adamıyım ben.
.. çünkü "düşünebilmek için varolmalıyım"
düşünemez, düşünmeyi sevmez o kişiliğim sayesinde yok olma korkusundan arındırılmıştım.Kitabı okudu
Belirli bir ahlaksâl değerlendirmenin, dünyanın yapısına uygun bir değerlendirme olduğunu düşünen kişi, bütününde anlamsız olan şeyde anlam aramakta, bu anlamı bulamayınca da herşeyin anlamsız olduğunu düşünmekte, bir boşunalık duygusu yaşamaktadır.
ve sonucunda kötümserlik ortaya çıkar bu da nihilizmi doğurur.Kitabı okudu
Reklam
Kendisi olmayı istememekti umutsuzluk; ya da hepsinden kötüsü, olduğundan başka birisi olmayı istemekti, yeni bir "kendi" olmayı arzulamaktaki umutsuzluk.
Iman düşünce ile yakalanamadığından bir Paradoks olduğundan aynı zamanda bir riske işaret eder. Risk olmadan imanda olmaz çünkü burada kişinin öznelliği, içselliği ve sonsuz tutkusu ile nesnel açıdan kesinliği olmayan bir durum arasındaki çelişki söz konusudur. Bu nedenle iman durumunda kişi imanıyla kendini nesnel açıdan kesin olmayan bir şeye bağlar, imanla böyle bir risk alır. Hakikat bir kişideki imanla ortaya çıkmaktadır. Bu da kierkegardın bahsettiği öznel hakikate işarettir
Iman şudur: kişinin kendisi olarak ve kendisi olmayı isteyerek kendini saydam bir biçimde Tanrıya bırakması
En zengin kişilik bile kendini seçmeden önce bir hiçtir, öte yandan en yoksul kişilik kendini seçtiğinde her şey haline gelir. Çünkü en önemli şey şu ya da bu değil kendisi olmaktır ve eğer isterse herkes kendisi olabilir
Reklam
Bilinç derecesindeki her artışla ve bu artış oranında, umutsuzluğun yoğunluğu artar. bilinç ne kadar fazlaysa umutsuzluk o kadar yoğundur
Hakikat tam olarak nesnel bir kesinsizliği sonsuz bir tutkuyla seçme cesaretidir
Varolan kişi, sonsuz bir mutluluğa yönelik tutkulu bir ilgiyle kendi sonluluğu içinde sonsuzlukla ilişki kurmaktadır. Böylece tutku, varoluşun ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir
Varoluş her zaman bir kişinin, zaman ve mekanla sınırlı, sonlu bir kişinin sonsuz olanla öznel deneyimini ifade eder. Ona göre varoluş, sonsuz ile sonlunun bir sentezidir ve var olan kişi hem sonlu hem sonsuzdur
Hegel'den farklı olarak kierkegard, "Tek olarak var olan insan, kesinlikle bir ide değildir ve onun varoluşu kesinlikle idenin kavramsal varoluşundan farklıdır."
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.