Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şöyle bir yazı yazdım
Zaman bana gösterdi ki öyle çok görüntü ve ses yapan, bir an fırtına gibi esip istediğime ulaşayım diyen bütün fikirler, hareketler ve aksiyonlar yarı yolda kaldı. Hiç biri tam manasıyla hedefine ulaşamadı. (Sadece ulaşılmış gibi gösterildi.) Bu tür şeyler ilk başta insana cazibeli gelebilir ama sonucu hüsranla bitiyor. Nerede böyle şişirilmiş
Zaman bana gösterdi ki öyle çok görüntü ve ses yapan, bir an fırtına gibi esip istediğime ulaşayım diyen bütün fikirler, hareketler ve aksiyonlar yarı yolda kaldı. Hiç biri tam manasıyla hedefine ulaşamadı. (Sadece ulaşılmış gibi gösterildi.) Bu tür şeyler ilk başta insana cazibeli gelebilir ama sonucu hüsranla bitiyor. Nerede böyle şişirilmiş
Reklam
twitter.com/sedatkayhan21/s... Zaman bana gösterdi ki öyle çok görüntü ve ses yapan, bir an fırtına gibi esip istediğime ulaşayım diyen bütün fikirler, hareketler ve aksiyonlar yarı yolda kaldı. Hiç biri tam manasıyla hedefine ulaşamadı. (Sadece ulaşılmış gibi gösterildi.) Bu tür
Adolf Hitler
_Düşünce özgürlüğü, tüm kötülüklerin anasıdır. _Her kim bize karşı ayaklanırsa kendisini ölü kabul etmelidir. _Belki bazılarınız, Marksist Parti'yi yok ettiğim için beni affetmeyi başaramıyorsunuz. Fakat arkadaşım, ben diğer partilerin de tümünü yok ettim. Hepsi gitti. _Zayıfa acımak, doğaya ihanettir. _Hayatım boyunca tek bir şeye asla
Yazılı Kürt Edebiyatı’nın Zenginliği
NEVZAT EMİNOĞLU-KÜRT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 1. Giriş Tarım devriminden sonra şehir-devletlerin ortaya çıkmasıyla kentler medeniyetlerin oluşum alanları haline geldi. Şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun sonucu oluşan ticari faaliyetlerle ortaya çıkan refah ortamı insanları estetik duyguların tatminine yönlendirdi. Bu ise şehirlerin başta edebiyat ve
Siyasetin 'söylenecek sözü' bitmiş 'yeni söz' lazım Bir ülke düşünün ki, arşivindeki bilgiyi, insanından kapalı tutması yetmiyormuş gibi, bunu komşusu ile ilişkide pazarlık konusu yapma saygısızlığını meziyet zannediyor. Bu günlerde en çok Ruhi Su’nun türküleştirdiği Mevlana’ya ait şu dizeleri tekrar ediyorum: “Dünle
Reklam
Okuyunuz ve okutturunuz!
Tanrım; bu güzel yüze vermişsin emek, O sümbülü koklamak, saçın’ ellemek. Sonra da ona bakma, dersen, anlamı: Dolu kadehi ters tut, hiç dökme demek! Ömer Hayyam bu sözleri tâ 900 yıl önce söylemiş. Yani diyor ki, dolu kadehi ters tutarsan (henüz Newton tarafından tanımlanmamış olsa da yer çekimi diye bir şey vardır) doğanın yasası işler;
𐰾𐰚𐰃:𐱅𐰵𐰼𐰚'𐰠𐰼𐰓𐰀:𐰉𐰀𐰖𐰺𐰀𐰢:𐰋𐰀:𐰯𐰀𐰾𐱅𐰃𐰉𐰞𐰠𐰼:𐰴'𐰴 Eski Türklerde Bayram ve Festivaller Hk. Bayram Kavramı İlk Defa Kaşgarlı Mahmud'un 11'inci Yüzyılda Yazdığı Divan'da Görülmektedir. Kaşgarlı Mahmud Kelimenin Aslının ''Bedhrem'' Olduğunu Ve Dahi Bu Kelimeyi Oğuzların ''Beyrem'' Şeklinde Çevirdiklerini Belirtir. Yine Kaşgarlı Mahmud'a Göre Bayram:
Ölümden korkmuyorum, diyordu. Bütün ömrümce ölüme o kadar yakın yaşadım ki... Ondan korkmama sebep yok. Fakat harp, hatta gidenler için bile sade ölüm değildi. Tek başına ölüm basit bir şeydi. Bazen insan ona en son çare diye bakabilirdi. Kaç defa Mümtaz, tıpkı, şurada sekiz, on kulaç şu kaldı; ayaklarım karaya bastığı, kollarım toprağı
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.