o kadar güzeldi ki...dün gece bitirdim ve etkisinden hala çıkamadım. Korhan' ın şaz çaldığı kısım, "benim derdim bana yeter bir de sen vurma" diyerek giriş yaptığında kendimi yere atıp hüngür hüngür ağlamak istedim. Nurşan orda nasıl güçlü durdu hala aklım almıyor. Ah benim yaralı güçlü oğlan çocuğum. keşke içindeki bütün acıları üfleyerek geçirebilsek...Harika bir kitaptı. Kırk yıl da geçse Günebakan' ın bana hissettirdiklerini asla unutamayacağım. Serinin daha 2 kitabı daha var ama ben bütün kalbimi Günebakan' da bıraktım...Yeri bende hep ayrı olacak..Mutlaka okunması gereken bir kitap. Ama şöyle bir dipnot düşeyim Günebakan' dan sonra bir süre hiçbir kitabı okumak istemeyeceksiniz...
GünebakanBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20201,008 okunma
"Zaman yangınların en acımasızıdır.." diye düşündü Meryem. Sonra birden o sözleri hatırladı: "Sevgi insanin yüreğinden çıkan sessiz çığlıklardır. Bazen bunu sevdiğiniz insanlar bile duymaz..."
7 ekim 2020 22.00 itibariyle uzun zamandır okumak istediğim "Deniz Kurdu" kitabına başlamış bulunmaktayım...Çok güzel başladı sanki bir filmin içindeyim de her şeyi izliyormuşcasina bir betimlemeye sahip... normalde en geç 1 günde bitiririm ama bu sefer hemen bitirmek istemiyorum. Sindire sindire okuyacağım...
"Göklerden öylesine bir şiddette yere indirilmiştim ki güçlükle soluk alabildim. Çan daha sık ve daha bir çılgınca gümbürdüyordu. Çanın sesini isimsiz bir korkuyla bekler oldum. Derken sanki güneşte kızmış, tırmalayıcı beyaz kumların üstünde surükleniyormuşum gibi hissettim kendimi. Bu da yerini katlanılmaz bir ıstırap duygusuna bıraktı. Derim ateşin işkencesinde kavruluyordu. Çan tınlayıp yas tuttu. Çakıp sönen ışık noktaları, sanki bütün yıldız sistemi boşluğa düşüyormuşcasına ardı arkasına gözlerimin önünden akıp geçti. Soluğum kesildi, acı içinde nefes aldım ve gözlerimi açtım..."