Günlerinizin çoğunu acılar çekerek geçirmek, bir yıl içinde yalnızca çok az bir süre sağlıklı olmak, insanın hayatının ağrı ve acılarla tükenmesi, çaresizlik içinde olmak, yaşamının anlamı konusunda karamsarlığa kapılmaya yol açabilir.
Dost gibi görünüp, dostunuz olmayanlara güvenmeyin. Ancak onlarla ilişkinizi de koparmayın. Onlara iyi davranın, zira ileride gerçek bir dosta dönüşebilirler.
Ah, şu masalcılar yok mu ? Dişe dokunan, hoş ve latif şeyler yazmak yerine yeryüzündeki her şeyin iç yüzünü anlamaya çalışırlar!.. Bana kalsa yasaklardım bunlara yazmayı!.. Hem, yazdıkları da bir şeye benzese keşke: Okuduktan sonra gayriihtiyari de olsa düşüncelere dalsan, binbir türlü zırvanın aklına doluşmasına mani olamazsın. Böylelerine yazmayı yasaklamak en doğrusu olurdur. Ben olsam toptan yasaklardım!
Bedbahtlık aslında bulaşıcı bir hastalıktır, bu yüzden biz yoksul ve bedbaht insanlar daha fazla yoksulluk ve bedbahtlık bulaştırmamak için birbirimizden uzak durmalıyız.
Başlangıç sessizlikti. Her şey önce sessizlikle başlıyor. Sesin anlamı sessizlikle doğuyor. Boşluklar doluluklara, sessizlikler de konuşmalara dahil. Lütfen boşlukları doldurmayınız, sessizlikleri susturmayınız.