Böyle aynı tipte kopyalanmış on binlerce beton apartman bloklarında insan robotlaşmaz mı? Milyarlar verdiğiniz böyle bir apartmanda bir dut ağacınız bile yok, hiç düşündünüz mü? Neyin sahibisiniz, betonun mu, fayansın mı, boyanın mı?
"İstanbul Liseli Gençler Sordu Şiirde Uslûp nedir Diye?" başlıklı şiirinde şöyle der Can Baba:
"Ben de dedim ki bazıları
Ayçiçeği diyorlar günebakana
Bazısı da günebakan diyor ayçiçeğine
Ben günebakanı yeğliyorum
Belki de güne yöneldiğim için yine
Ama siz de bilirsiniz ki
Gün aydındır gece de gece
Ama ne zaman diyeceğiz birbirimize günaydın?
Ben de onu diyordum ya işte
Bak kardeş şimdi uslûp meselesini düşünmeye başladın."
Düşüncelerimizi dışa vurursak karmaşık zorlukları genelde daha iyi anlarız.Bunu bir matematik denklemini çözmek için kağıda yazdığınızda da görebilirsiniz.Denklem değişmez ama onu çözme yeteneğiniz değişir
Sen kendini ve enerjini hayata ve güzelliklere açarsan mucizeler de gelir seni bulur. Lao Tzu'nun dediği gibi: "Kalbinizde yeşil bir ağaç bulundurun şarkı söyleyen bir kuş gelip konar..."
Cebinde iki ayrı not taşıyacaksın.Birinde "Dünyanın merkezi sensin" Diğerinde "Bir Hiçsin" yazacak...
Kendinizi bulunmaz Hint kumaşı sanmaya başladığında ikincisini, yaşadığın hayattan zevk almamaya başladığında ise birinci notu okuyacaksın...