Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

çağla

çağla
@cagsone
Allah rızası için mesaj atmayın
Sabitlenmiş gönderi
152 syf.
8/10 puan verdi
·
60 günde okudu
İnsan Çiftliği?!
Burada "süslü kelimelerle" kitabı anlatmayacağım. Sosyalizm, komünizm, kapitalizm, marksizim diyip de ne zoraki konuşacağım, ne de domuzları tanınmış siyasilere benzeteceğim. Aslında haklısınız, evet kitap tüm bu yorumlara uyuyor ancak tüm bu kısıtlanmış görüşler kitaba göre sığ kalıyor. Bakış açınızı bir dümen ve bu kitabı da bir gemi
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,6bin okunma
Reklam
"Sivil bir şahsiyet olarak ben, niçin savcı rolü oynayacakmışım ki: Meslek seçmem gerekiyorsa, savunma cephesinde olmayı yeğlerim. Şahsen insanları mahkum etmektense, anlamak beni daha mutlu kılar."
71 syf.
·
Puan vermedi
Tatmin edici
İŞTE BU! Sonunda, Zweig'ı abartanlara taş atarken parantez içine alacağım bir eser daha! Kitabı okurken aşık oldum, çok utandım, gururu kırılan çaresiz bir insana dönüştüm. En önemlisi de kumar batağındaki gencimiz tarafından örselendim, hayal kırıklığına uğratıldım. Hakkımı helal etmiyorum! Bence Stefan Zweig, sıradanlaşmış pembe aşk hikayelerinin dışında kalan bu kasvetli aşkları yazmakta çok iyi. En azından diğer hayran kaldığım kitabı olan "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu" ile bu kitaba bakarak bunu söyleyebilirim. Kaleminde yine bir intiharın olması şaşırtmadı. Reading Slump yaşadığım, 5-6 kitabı yarım bıraktığım bu döneme ilaç gibi geldi, su gibi aktı. Berhudar ol Stefan oğlum.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
71 syf.
·
Puan vermedi
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig
7.7/10 · 126,4bin okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
Kitap birden fazla duyguyu içinde barındıran muazzam bir eser. Başta sıkılacağımı düşündüğümden okumaya başlamam biraz zaman aldı ancak sıkılmadan bitirdim. Okurken yer yer duygulandım, gururlandım, heyecanlandım. Tolgonay Ana'dan çok da şey öğrendim. Savaş kitabı gibi görünse de duyduğumuz şey Tolgonay Ana'nın sıkıntıları. Öyle ki okurken tüm dertlerini ben de dert edindim, kalbim sızladı. 135 sayfalık bu kitabı bitirdiğimde üstümde bir kitaplık ağırlığında yük vardı. Tekrar tekrar okumak isteyeceğim ve tavsiye edeceğim bir kitap oldu. Okuduğum ikinci Cengiz Aytmatov eseriydi. "Cemile" kitabında ne kadar etkilendiysem "Toprak Ana" kitabında da o kadar etkilendim. İkisinde de güneş altında kavrulmuş hissini yaşadım. Artık Cengiz Aytmatov diyince aklıma, Kırgız tarlalarında güneşin tepede olduğu sıcak günlerde ağaç altında dinlenmek, gelecek. Kesinlikle okumaya devam edeceğim bir yazar olmuştur kendileri.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,2bin okunma
Reklam
48 syf.
6/10 puan verdi
Köyden bahseden ilk eserimizdir. Merak ettim, okudum, beğendim. Akdeniz ağzıyla beraber tam da o dönemi gözümüzde -hatta kulaklarımızda- canlanması güzel bir deneyimdi. Sonu pek tatmin etmedi, biraz daha uzun olsaydı keşke :'( İş bankası kültür yayınları günümüz türkçesiyle bastığı için çok rahat okudum. Bir kaç kelime yabancı gelmişti, onlar da dipnot olarak verildiği için zorlanmadım.
Karabibik
KarabibikNabizade Nazım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20208,7bin okunma
"Ah dostum! Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Mutsuz ile yoksulun birbirinden uzak durması lazım."
184 syf.
10/10 puan verdi
İnsancıklar, Dostoyevski'nin kalemiyle tanışmamı sağlayan ve aynı zamanda da yazdığı ilk eserdir. Makar Alekseyeviç'in ruh halini o kadar iyi hissediyorsunuz ki bir kaç sayfa sonra kitabı aynı onun gibi ezilip büzülmüş bir şekilde okumaya devam ediyorsunuz. Kitabı çok hızlı okumaya başladım ama son sayfalara gelince yavaşladım. Kitaptan ayrılıyor olmak çok ağır geliyordu :( Kitaptan ayrılıyor olmak Varenka'nın ne hissettiğini daha iyi anlamama neden oldu. Yoksulluğu ve çaresizliği daha önce bu kadar iyi hissettiğimi hatırlamıyorum. Gerçekten çok etkileyiciydi. *Dostoyevski eserlerini daha iyi anlamak için kronolojik olarak okumaya başladım. Özellikle sürgünden önceki ve sonraki Dostoyevski'yi daha iyi anlamak için bunun daha doğru olduğu tavsiyesini aldım. Ben de size tavsiye ediyorum. Sürgünden sonra ince kitaplardan kalın kitaplara geçen Dostoyevski'nin nasıl bir gelişime, değişime uğradığını görmek istiyorsanız tabii. Eğer henüz Dostoyevski okumadıysanız Gogol okuyunuz çünkü Dostoyevski "Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık." demiştir. Ben bu kitabı çok merak ettiğimden Gogol'u erteledim şş çaktırmayın!
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,7bin okunma
·
Puan vermedi
Bahadır Yenişehirlioğlu'nun söyleşisine katılmıştık. Hayat hikayesi, yaşadığı dönemin sorunları ve anlatımı gerçekten çok etkileyiciydi ama kitabı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çok ağır ilerliyordu, sıkılıp yarım bırakmıştım. Okul zorla okutuyor olmasa kesinlikle almazdım. Belki daha sonra tekrar okursam fikrim değişebilir ama kitaplığımda beni bekleyen çok daha değerli kitaplar varken... yollarımız ayrıldı Hünkarım
Hünkarım
HünkarımBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 20181,847 okunma
çağla
Bir kitabı yarım bıraktı
Hünkarım
HünkarımBahadır Yenişehirlioğlu
9/10 · 1.847 okunma
Reklam
304 syf.
2/10 puan verdi
"bazı" kelimeler güzel
20 dakika içinde pdf halini okuyarak bitirdim. Ortalama 300 kelime vardı, gerçekten bunların sadece bazıları güzeldi ;) Kelimelerin çoğu bilindik ya da normal hayatta kullandığımız kelimelerin osmanlıca karşılığıydı. Hani oradaki kelimeleri kullansak hem kafamıza bir şaplak yeriz hem de "ulan şunu şekilli şukullu yapacağına türkçe konuşsana" lafını yer otururuz. Cümleye ingilizce kelime sokmak kadar itici olur! Fikir olarak güzel ama Banu & Onur çiftimizin anlattıkları kadar emek verdiğini düşünmüyorum. Beklentim daha yüksekti. Yalnız gerçekten başarılılar çünkü iyi reklam yaptılar. Basit bir sözlükle yola çıkıp işi büyüttüler. Artık işi, kelimeleri takvime, kupalara, defterlere, fincanlara, kalemlere dökmeye getirmişler. 2-3 kelimeyle marka yaratmak gerçekten büyük bir başarı!
Lûgat 365
Lûgat 365Kolektif · Can Yayınları · 20202,434 okunma
"Erkekler meseleye böyle bakabilir; onlar ki, her şeye hakları vardır ve bir şeyi gizlemeleri için kendi içsel nedenlerinden başka bir gerekçe söz konusu değildir. Fakat bizim için durum çok farklı. Bunu biz de hissediyoruz belki, -sizlerden çok daha hassas ve ürkek biçimde de olsa-; fakat biz kadınlar, gizliliğe ihtiyacımız olduğuna inandığımız için korkaklığın üstümüze düşen hayalini de hissediyoruz. Böyle bir gizliliğin nedeni hassasiyet değil, diğer insanlara karşı duyulan korkuymuş gibi görünüyor; böylece, açık davranmamız halinde tüm hayat görüşleriyle bizi lanetleyecek olan insanların bizi sayması ve onurlandırması durumunda da aşağılanmış oluyoruz."
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.