Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sağlığınıza:)
O kadar çok, O kadar çok şarap içeyim ki; Beni gömdüklerinde Şarap kokusu gelsin mezarımdan Ziyaretime gelen çakırkeyf dostlar, Yıkılasıya içmiş gibi olsunlar.
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Çakırkeyf
hep böyle mi geçecek günler böyle acımasız mı kuşlar çığlık çığlığa ben bihaber çakırkeyf... dostamisc - 1983 - Sivas
Reklam
yeni öykümden ufak bir kesit
Dedim: "Seni seviyorum!" O deyişin, ağzımda bıraktığı tatlı bir türkü tadı, tüm sevgililerin dudağına benzer... Dimağımda bu tadın çakirkeyf salınışını dinlerken daha; her zamanki "BEN!" ile başlayan cümlerlerinden kurdu. Fakat nasıl oldu birden çok yüce "ONLU" cümlerlerini dinlerken daha, gerçeklik aniden yürürlüğe girdi, düşüncelerim hislerimden bağımsızlığının bildirisini ilan etti. Ben, "seni seviyorum" dedim sandım ama içimde "açılsusamaçıl" yankisini duydum. Bu yankıyla birlikte bir afet gibi, havsalama kibirli benliğinin gerçekliği, oluk oluk ve kirli akmaya başladı. Onun yüceliğinde bir noksanlığa sebep olmadı tabi! Benim içimdeki büyü bozuldu. Bir sırrım kalmadı artık. Binbir emek ve yaşamla sıraladığım anlam dizgisinde bir domino taşı daha devrildi. Tanrım, seni de böyle kaybetmiştim hatırladın mi? İşte bugün aşkı da yitirdim. Ben artık kökten çürümeye başlayan bir bitki gibi; yeşil ve taze yapraklarımla sona doğru koşar adım gitmekteyim..
Özgüven:)
Her sözüm gülşen-i ma'naya gönül bezminden  Gül gibi renkli nerkis gibi mestane gelür Her sözüm, gönül meclisinden mana bahçesine gül gibi renkli, nergis gibi çakırkeyf olarak gelir. Nefi-17.yy
Fiyakalı ruhum avane; Kadim vakitleri andığım yerde, Geçmişe memnu bir niyet koydum... Ben Aşk'a ve dokuz kapısına Dörtnala koşan, deli bir toy'dum... Ben ki; Devirsiz, hem şehvetli bir gün'em!
KARANFİL SOKAĞI Tekmil ufuklar kışladı Dört yön, onaltı rüzgar Ve yedi iklim beş kıta Kar altındadır. Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
Reklam
Karanfil Sokağı(Ahmed ARİF)
Tekmil ufuklar kışladı Dört yön,onaltı rüzgar Ve yedi iklim beş kıta Kar altındadır. Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar Ray, asfalt, şose, makadam Benim sarp yolum, patikam
Dostamisc
Çakırkeyf hep böyle mi geçecek günler böyle acımasız mı kuşlar çığlık çığlığa ben bi-haber çakırkeyf dostamisc
Hayatın acı gerçekleri onu yalpalayıp duruyordu,dışardan çakırkeyf bir hali vardı.Fakat o bir kere aydınlanmanın sarhoşluğu içinde kaybolup duruyordu..
Karanfil sokağı Tekmil ufuklar kışladı Dört yan, onaltı rüzgar Ve yedi iklim, beş kıta Kar altındadır Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar Ray, asfalt, şose, makadam Benim sarp yolum, patikam
Reklam
Tekmil ufuklar kışladı Dört yön, onaltı rüzgar Ve yedi iklim beş kıta Kar altındadır. Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar Ray, asfalt, şose, makadam Benim sarp yolum, patikam
Sesin değince günüme, Çakırkeyf olur ruhum. Dünyayı kapatır, Salına salına bir şarkı tuttururum.. #Selim 🦋
Sen varken..
Çiçekler başka kokuyor, Sen varken bu şehir. Sokakları denize çıkıyor, Düşlerim gözlerinde esir. Yıldızlar daha parlak, gökyüzü daha berrak, Bu şehir seni yaşadıkça, Kim bilir ne güzellikler sunacak. Aşkla taşıyor yağmuru bulutlar, Estikçe getiriyor kokunu rüzgarlar. Bir yanıp bir sönen sokak lambası, Çakırkeyf gecelerde bizi karşılar. Kokunun son demini yaşıyor, Yokluğunda sokaklar. Vapurlar boynunu bükmüş, Artık uğramıyor simitçi martılar. Rıhtımı çınlatan sokak sanatçıları, Dalgalar şimdi sessiz bir şarkı. Sensiz bu kent olsa da harap, Bunu bil ki sevgilim Yüzünü, dolunay yansıtacak..
çakırkeyf yazı
Ondandır diyor O ki her gece gözyaşlarıyla siliyor yıldızları göklerden Silinen her yıldız Senin göğsünde sönüyor Günahı senin ömrüne yazılıyor Bu yüzdendir ki Hâla kanıyor dudakların
Eski Çin'de idam mahkûmlarının son gecelerini hep birlikte neşe içinde geçirmelerine izin verilirmiş. Mahkûmlar, cellât da aralarında olmak üzere, hep birlikte sabaha kadar şarkılar söyler, en sevdikleri yemekleri yer ve pirinç rakısı kadehlerini peş peşe yuvarlayıp mutlu olurlarmış. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cellât, ansızın hareketlenip palasını çeker ve hafiften çakırkeyf mahkûmların kellesini, tırpanla başak biçer gibi alıverirmiş. Yine böyle bir infaz ayininde mahkûmlar, sabahın ilk ışıklarına kadar pek güzel eğlenmişler, şarkılar söyleyerek yiyip içmişler. Derken güneşin ilk ışıkları dağların arasından görünmüş. Fakat hiçbir şey olmamış. Mahkûmlardan biri, cellâda sormuş: “infaz neden gecikti ?" Cellât, "gecikmedi ki,” demiş. “Fakat kellemiz yerli yerinde duruyor” diye diretmiş mahkûm. “Size öyle geliyor,” demiş cellât, palasına bulaşan kanı göstermiş mahkûma. Dehşete kapılan mahkûm, “nasıl yani?” diye mırıldanmış. “Ben çok hızlıyımdır,” demiş cellât. “Ayağa kalktığın anda kellen kucağına düşecek." Kıssadan hisse; kelleniz çoktan gitmiş olabilir, ancak siz bunu henüz fark etmemiş olabilirsiniz. Bir şey olmuş, ama siz olan şeyi henüz idrak edemediğiniz için olmamış gibi davranıyor olabilirsiniz ve kellenizin hâlâ yerinde olduğunu sanıyorsunuz. Gerçeği anlamanız için ayağa kalkmanız gerekiyor.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.