Cavlağı çekmek, marizlemek, cıvır, çakozlamak, b*k püsür, zumzuk gibi argo kelimeleri lugâtıma katmış, roman anlatıcısı baş karakterin garip bir konuşma şekline sahip olduğu, şiddet sahnelerinin tasvir edildiği, beni cidden rahatsız edecek kısımlarda bile bu konuşma şekli nedeniyle rahatsız olmak bir yana; yer yer güldüren kitap.
Devletin suç ve hapishanelerdeki doluluk oranını azaltmak için hüküm giyen suçlular üzerinde kimyasal ve fiziksel uyarıcıların kullanıldığı, aslında işkence yönteminden farksız Ludovico tedavisinin baş karakter Alex üzerinde uygulanmasını konu alan kitapta bu yöntem uygulandıktan sonra suç işleme düşüncesi dahi Alex'i hasta ederken, Alex hastalığın etkilerini yaşamamak için daha önce sergilediği kötü davranışları terkeder ancak seçim özgürlüğünün olmaması onu intihara kadar sürükler. Hükümet bu tekniğin halkın sokaklarda daha güven içinde olması ve suç oranının azaltılması gibi nedenlerle uygulandığını lanse ederken aslında bir sonraki seçimlerde de iktidar olma kaygısı gütmektedir.Totaliter bir rejimin varlığını sürdürebilmek için ne kadar ileri gidebileceğini, sonuçlarının insanlık için faydalı olacağı düşünülse bile seçim özgürlüğünü kısıtlamanın nelere sebep olacağını göstermesi açısından ve birçok açıdan çarpıcı bir kitap. Ayrıca kodes papazının Alex ile diyalogunda geçen
"Tanrı ne ister? Tanrı iyilik mi ister yoksa iyi olma seçeneğini mi?
Kötülüğü seçen bir insan, kendisine iyilik dayatılmış bir insandan bazı açılardan daha üstün olabilir mi?" soruları da üzerinde düşünmeye değer.