Cadının kazanındaki dilekler, bir bir kaderini ilmekler. Onun dudaklarının arasındaki sözcükler, dökülmeyi bekleyen birer kirler. Sana hediye ettiği kolyeler, boynunda birikir konuşmanı engeller. Kıvırcık saçları yosun gibiler, gittikçe seni denizin dibine çekerler. Bu sırada cadı kazanını karıştırır ve bekler, gerçeği görmeni ama senin aklına dolmuş çoktan hayaller. Onun gözlerindeki zümrütler, aslında senin kalbinden çalınmış hazineler. Ona minnet duyduğun her anı sinsice bekler sonra acımasızca kalbini deler. Seni kendine inandırıp gider, ev olup seni terk eder. Cadı hikayenin sonunu sabırla izler, bilir ki zayıf bir kalp her sevgiye evet der. Oysa gerçek sevgi, karışıklığını ve farklılığını hep gözler önüne serer. - ʚїɞ
Gidiyorum
Bilinmedik patikalardan sonsuzluğa yürüyorum. Arkadam kasvetli bir karanlık bırakıp, Yürüyorum bilinmedik diyarlara. Belki çalınmış umudun peşindeyim, Belkide yitip giden sevginin. Ruhumu esir bıraktım yaşamak uğruna, Yaşamın biçildiği topraklarda. Sahi yaşam nedir ? Yaşam sevmek değil midir Yaşam ruhu şahlandırmak değil midir ? Peki ruhsuz
Reklam
Çalınan Hayatlar
Koskoca çalınmış bir hayat, bir umut, yıllara sığamayan hayaller..... Daha neler sayamıyorum. Bir kadını dövmek,vurmak adamlık değil o bir can o bir hayat o bir hayal o bir Özgecan o ölmek istemeyen bir can bir KADIN !!!! Sözcükler dile getirilmiyor. Onca hayat onca hayal umut onca kadın öldürülüyor. Hangimiz başımızı kaldırıp yapma dedik. Kimimiz hakketi dedik kimimiz korktuk. Sonra ne oldu öldü öldü öldürüldü. Anlayın şunu demek istiyorlar kadınsan öldürülmeye mahkumsun diyorlar. Ya ben yaşamak mutlu olmak istiyorsam benimde hakkım değil mi nefes almak yaşamak... Onca çalınan hayat varken onca gömülen hayat varken dışarda özgür gezen kendini adamdan sayan ahmaklar, caniler var.
Çalınmış hayaller
Ve hayat gösterdi ki,hayalleri çalınan sadece çocuklar değilmiş...