Halil inalcık-Tarihçilerin kutbu Halil inalcık- Devlet-i Aliyye 1 Halil inalcık -Devlet-i Aliyye 2 Halil inalcık -Devlet-i Aliyye 3 Halil inalcık -Devlet-i Aliyye 4 Halil inalcık-Osmanistik bilimi ne katkılar Halil inalcık- efsaneler ve gerçekler halil inalcık -osmanlı ve Avrupa Halil inalcık-osmanlılar Fütühat,imparatorluk Avrupa ile
İnsan bilincinin köklü bir dönüşümden geçebilmesi mümkündür. Hindu ve bazı Budizm öğretilende, bu dönüşüme aydınlanma adı verilir. İsa'nın öğretilerinde, buna kurtuluş, Budizm de ise ıstırabın sonu denir. Bu dönüşümü tanımlamak için özgürleşme ve uyanış gibi terimler de terimler de kullanılmaktadır. İnsan deliliğini fark edip kabul etmesi, doğal olarak bu deliliğin kendisini belli ettiğini ve dolayısıyla da iyileşmenin ve sınırları aşmanın bağladığını göstermektedir. Ekoller veya hareketler, işte bu insanların sayesinde gelişmiştir. Erken dönem ve Orta çağ Hıristiyanlık dünyasındaki gnostik ve mistik akımlar, İslamiyet'teki Sufizm, Musevilikte Hasidizm ve Kabala, Hinduizm'deki Advaita Vedanta, Budizm de Dzogchen büyük Tamlık öğretisi ve zen felsefesi de böyle doğmuştur. Bu öğretilerin büyük çoğunluğu yerleşmiş geleneklere karşı çıkan, put kırıcı öğretilerdi bunlar başka seslere kulak tıkayan kavram katmanlarını ve inanç yapılarını sıyırıp attıkları için, kök salmış dinsel hiyerarşiler tarafından şüpheyle ve genellikle düşmanca karşılanmışlardır. Örgün dinlerin tersine, bu öğretiler daha çok sorgulamayı ve içsel dönüşümü vurguluyorlardı. Var Olmanın Gücü Eckhart Tolle
Reklam
"Cam kırığı mı, can kırığı mı?"
Puslu bir Aralık günüydü. Nakşibendi tarikatı şeylerinden Derviş Mehmet, kendisi gibi sarıklı cübbeli müritleriyle Manisa'dan Menemen'e geldi. Çarşıdaki Gazez Camisi'ne daldı, sabah namazı kılan ahaliyi kışkırtmaya başladı. "Din elden gidiyor, imanımızı kurtarmaya geldik, ne duruyorsunuz" diye bağırıyordu. Minareye çıktı, havaya ateş açarak halkı galeyana getirdi. Cahil cühelayı peşine taktı. Yeşil bayrakla hükümet konağına yürüyüşe geçti. Kubilay geldi, karşılarına dikildi. "Devlete isyan mı ediyorsunuz, dağılın" dedi. Tabancayla ateş ederek cevap verdiler. Sağ koltuk altından vuruldu. Üç beş adım atabildi. Henüz can vermemişti... 25 santimlik testere ağızlı bağ bıçağıyla kafasını gövdesinden ayırdılar, saçlarından tutarak taşa vurdular. Yetmedi sırığın ucuna saplayıp sokak sokak dolaştırdılar. Kubilay'ın kafasını taktıkları sırığı, ilçe meydanındaki telgraf direğine bağladılar. "Cumhuriyet bitmiştir, işte kafirlerin sonu" diye bağırıyorlardı. Derviş Mehmet ağzından köpükler saçarak "kan içmek haramdır, fakat bunların kanını içmek helaldir" diye haykırıyordu. Kubilay'dan süzülen kanı avuçlayıp avuçlayıp ağızlarına yüzlerine sürüyorlardı. Kahraman bekçilerimiz Hasan ve Şevki müdahale etti. Onları da oracıkta şehit ettiler.
umut, insanın ayağına batan bir cam kırığı gibidir.
Ey aşk, gel şu tövbeyi cam gibi kır! Kırığı birleştiren sadece aşktır.
Sayfa 141 - Remzi Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.