Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır” diyor ya Kierkegaard ve Dostoyevski de ''Aşık olmayı denedim,hemde bir kez değil iki kez.İnanın bana korkunç acılar çektim. Ruhumun derinliklerinde, çektiğim acı ile alay eden bir ses işittiğim halde acı çekmeye devam eder,üstelik deli dolu aşık mışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim.Bunların hepsinin sebebi can sıkıntısıydı baylar, emin olun can sıkıntısı..'' diyor ya
İşte öyle bir şey...
Eğer birisi karısının sıkıcı olmasından dolayı boşanmak istese, ya da görünce içi sıkıldığı için bir kralın tahttan inmesini, ya da dinlemesi sıkıcı olduğu için bir vaizin sürgüne gönderilmesini, ya da korkunç sıkıcı oldukları için bir başbakanın görevden alınmasını, bir gazetecinin müebbet hapsini istese, sonuç alamayacağını görecektir. Bu yüzden de dünyanın gitgide kötüye gitmesinde, sıkıntı arttıkça kötülüklerin de gitgide artmasında şaşılacak bir yan yoktur. Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır.
"Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır" deyip; birey, siyaset, basın, özel hayat gibi kavramları derinlemesine irdeleyerek yerinde tespitler sunan adam. - Kierkegaard. Tanrılardan tek bir dilek dilemiş "kahkaha hep benden yana olsun"
Keyifli okumalar...
Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır.
Bunun tarihi ta dünyanın başlangıcına dayanır. Tanrılar sıkıldılar, insanı yarattılar. Âdem yalnızlıktan sıkılınca Havva yaratıldı. O zamandan beri sıkıntı dünyaya girmiş ve nüfusa oranla artmıştır.
Eğer birisi karısının sıkıcı olmasından dolayı boşanmak istese, ya da görünce içi sıkıldığı için bir kralın tahttan inmesini, ya da dinlemesi sıkıcı olduğu için bir vaizin sürgüne gönderilmesini, ya da korkunç sıkıcı oldukları için bir başbakanın görevden alınmasını, bir gazetecinin müebbet hapsini istese, sonuç alamayacağını görecektir. Bu yüzden de dünyanın gitgide kötüye gitmesinde, sıkıntı arttıkça kötülüklerin gitgide artmasında şaşılacak bir yan yoktur. Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır.
Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır. Bunun tarihi ta dünyanın başlangıcına dayanır. Tanrılar sıkıldılar, insanı yarattılar. Âdem yalnızlıktan sıkılınca Havva yaratıldı. O zamandan beri sıkıntı dünyaya girmiş ve nüfusa oranla artmıştır. Âdem tek başına sıkılıyordu: sonra Âdem’le Havva birlikte sıkıldılar; sonra Âdem’le Havva ve Habil’le Kabil en famille [ailecek] sıkıldılar; sonra dünya nüfusu arttı ve halklar en masse [kitleler halinde] sıkıldı.