Bu şanlı vatan için her şeyi bir kenara bırakıp,
Gidip canım pahasına çatışmalı hainlerin nefesini kesmeliyim.
Ve adım ÜLKÜCÜ bir yiğit olarak bilinmeli
Mazlumların hakkını zalimlere bırakmamalıyım.
Benim ne işim var sosyete bir şehrin ortasında
Ben vatan için Allah için canımı ortaya koymalı
Ve dahi vatan hainlerine çakallara dersini vermeliyim
Sosyete şehirler de geçirdiğim her saniye
Amel defterime haram olarak yazılmaktadır.
Sonra kalbimin tam üzerinde Hz. Ali’nin Zülfikar’ında yazan söz olmalı
“Korkaklık ta ar, İlerlemek te Şeref var”
Tam da bu söz yazmalı
Bilirim ki vatan toprağı bana fısıldıyor git ve şehit ol
Ben seni sarmak için bekliyorum
Bu ülkü uğruna nice yiğitler can verdi demişti son Başbuğum,
Büyük Lider ALPARSLAN TÜRKEŞ…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE demişti
Atam Başkomutanım ATATÜRK.
Benim hakkım kuru bir aşk değil
Vatan uğruna can vermek can
Muhterem Taş 2
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın.
dropbox.com/s/josp2eiqbczyc...
Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva
Canım Atam... 💖🍀
- ATATÜRKÜN YAVERİNDEN BİR ANI. KESİNLİKLE OKUYUN !...
Gazi M.Kemal, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine.
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Canım Atam.. :( müthiş duygular akıyor okurken tutamıyorum kendimi...
Mustafa Kemal sonradan Conkbayırı ve Anafartalar çarpışmalarını tarihin en çetin savaş alanları olarak niteledi. Yıllar sonra Çanakkale’deki savaş alanlarını gezerken söylediği sözde hiç yapmacık yoktur. Yanındakilerden biri buraya neden büyük bir anıt dikilmediğini sorduğu zaman, “En büyük anıt Mehmetçiğin kendisidir,” diye cevap verdi. “Bu yerlerin Türkiye sınırları içinde kalması onun sayesindedir.”
“Atamız olmasaydı İran gibi olurduk, sakın unutma” derdi Mensur
kızına. “Artık ben çember sakal bırakırdım mecburen, bodrumda gizli
gizli kendi içkimi üretirdim. Enseme çökerlerdi tabii, yakalayıp
meydanda kırbaçlarlardı. Ve sen canım kızım, daha bu yaşta çarşaf
giymeye başlardın. Kapkara!”