Bayram Bitse De Bitmeyen Sütlaç
Bayramın sadece birinci gününü evde geçirebildim doğru düzgün olarak. Sonrasında idarecilik yaptığım yerde memleketine gidemeyen yabancı uyruklu öğrenciler olduğu için mesaiye devam etmek durumunda kaldım. İlk defa ailemden uzak bir bayram geçirdim. Annem her arefe gecesi kazanla sütlaç yapar, hem ev ahalisi yer hem de gelen misafire ikram edilir. Bende evden giderken birkaç kap sütlaç hazırlayıp verdi bana, evdeyken daha çok yemek için yarıştığımız bu sütlü tatlıyı üstünden iki gün geçmiş şimdi yiyorum. Ama şunu anladım ben sütlacı değilde evde bayram günleri kardeşlerimle sütlaç için kavga etmeyi, annem sütlacı yaparken yardım etmeyi, o sütlaçları birlikte tabaklamayı seviyormuşum.. Tek başına yiyince pekte tadı yokmuş 🥲
Güzel anacığım, canım ailem..
Evvelce düşüncem seni bilmez de kururken
Geldim sana cânım kimi yollar da dururken
Han bir şükür etsen gece rahmetle sürûrken
Mahzunum, efendim, yine geldin gidiyorsun
30 Ramazan, 1445
Bu ramazan canım çok Bursa'da ibadet etmek istedi ama malesef nasip olmayacak sanırım 😥 Hadi birbirimize şu mübarek günde sabahta dua edelim kim nerde istiyorsa Rabb'im ona orda ibadet edebilmeyi nasip etsin.
18. Gün
Bu akşam Ulu Camii'deydik. Down Sendromlu bir çiçek vardı camide. 😍
Herkesin boynuna tek tek sarıldı. O kadar sevgi doluydu ki. Denildiği kadar var yani. Dünya sizin hatrınıza dönüyor canım çocuklar.. Keşke hepiniz çok mutlu olsanız 😔
(Fotoğraflar Çifte Minareli'yi ve Ulu Camii'nin arkadan görüntüsünü ihtiva ediyor :))
Allah’ın İzniyle İnşaallah...
İhsan Şenocak:
"Telefonda Halid Meşal’le görüştüm. Müslümanlara selam ediyor. Milletimize dua ediyor. 'Ramazan'da veya Bayram’da Ümmetimize zaferin haberini vermeyi Rabbimden niyaz ediyorum.' diyor. Ne mutlu malım da canım da Allah yolunda feda olsun diyenlere!"
özellikle bu asır ne biliyor musunuz bu asır⁉️
nefsimizin gemlenme değil, demlenme asrı❗️herkesin nefsi zirvede.
yani insanlar Allah için vermek ile mükellef olduğunun farkında değil. biz de mükellef kelimesinin anlamı da değişmiş. mükellef bizde şöyle algılanıyor ; ‘ canım isterse yaparım, canım istemezse yapmam.’
hayır❗️sen mecbur ve mükellefsin vermek zorundasın. Allah sana vermiş mi ? vermiş. ne vermişse onu vermek zorundasın. hangi kabiliyeti vermişse onu verdin mi diye senden hesap soracak.
şimdi biz bu hissiyattan da mahrum kalmışız. ‘canım isterse veririm, istemezse vermem. bugün duygulandım vereyim, yarın duygusuzum vermeyeyim.’
bu kopuk hissiyatlar ne ile tekrar bağlanıp, düğümleniyor ? Ramazan ayı ve Oruç ile.
Allah Allah.
