Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zehra Can Aydoğan

Siz yaysınız, çocuklarınız da bu yaylardan fırlatılan canlı oklar. Okçu sonsuza giden yoldaki hedefi görür ve oklarının hızlı ve uzağa gitmesi için tüm gücüyle gerer sizi. Onun elinden gerilmeniz Sevinç nedeni olsun size; Çünkü o fırlatılan oku sevdiği gibi, elindeki sağlam yayı da sever.
Reklam
Ölüm böyle hiç ummadığın anda ve beklemediğin yakıştıramadığın birine gelirmiş meğer. "her ölüm erken ölümdür" denmiştir ya doğru.
Güzelliği ile değer bulanın kıymeti çirkin bir hale dönene kadar, akçesi ile kıymet bulanın kıymeti akçesi bitene kadar, makamıyla hürmet gören'in kıymeti makamı elden gidene kadardır. Lakin bu dünyada O'nun rızasından gayrı derdi olmayanın kıymeti kıyamete kadardır. İşte O Allah ki kendi ismini hatırlatanları unutturmaz hiç.
Sayfa 181Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne kadar çok beklersen o kadar çok kıymeti olurdu zaten. Ve beklemek beklemenin kıymeti ile birdi terazide.
Sayfa 173Kitabı okudu
Zira insan dert demekti biraz da. Yaşamak Dert çekmekti. Lakin kul olmak derde şükretmekti. Dert değildi burada Şükrü gerektiren derdi verendi.
Reklam
Kendini yenmeyen ve Kendi hatalarını bilmeyen başkalarına nasihat edemez. Sen şimdi susmazsan ve şimdi yenmezsen nefsini ne söylediğinin tesiri olur ne de sözün gönle dokunur. Zira evvela gönlündeki kusuru bilmek ve onu tamir etmek gerekir. Gözüm görmez Lakin göstermek istersin, kulağın duymaz Ama dinletmek istersin, dilin konuşmaz Lakin konuşturmak istersin işte Tam da bunun gibidir. Evvela gönlünden O'ndan gayrı ne varsa çıkarıp atacaksın ki dinleyenin gönlüne işlesin sözlerin. Sözün hâlin gibi hâlin sözün gibi olsun oğul. Yoksa Zindanda kalıpta hürriyetten bahsetmek gibi olur bu hâl.
Sayfa 146Kitabı okudu
İnsan hangi yaşta olursa olsun ve ne kadar ilime sahip bulunursa bulunsun ve dünyayı ne kadar unutursa unutsun yakınında birileri ölünce ölüm denen Sırrı kavramaya başlıyor. Elbette ki ölüm sırrının hak olduğunu ve Allah'ın emrine karşı gelinmeyeceğini biliyor ama yine de hüzün ve hasret bir yandan yakıyor canını. Her gelenin gideceğini, her doğanın öleceğini ve her başlayanın biteceğini bilirim elbette. Lakin yine de insan kendini elsiz, kolsuz, dilsiz, sessiz kalmış gibi hissediyor. İçinde bir acı var, yalnızca "Allah" dediği an hafifliyor. Asla ölüme İsyan değil bu dediklerim, sadece Hasret... Ama Vuslat var yine de ve bunu bilmek dahi içindeki ateşe bir yağmur gibi dökülüyor.
Bu dünyadan nasıl gidersen git Lakin kırık bir kalbin vebali ile gitme sakın.
Ölüm Ateş değildir, ölüm son değildir ve ölüm dert de değildir. Ve hatta güzeldir ölüm. Yaratılmış bir şey yoktur ki kötü olsun. Zira güzel olan kötüyü var etmez. Biz, ademoğulları kötü diye biz deriz onlara. Can yakar sevdiği birinin dünyadan el çekmesi, ölmesi ateş düşürür içine doğru. Lakin doğana düğün edip de ölene matem tutmak ne garabettir. Zira Doğan ölecektir. Biliriz hakikati. O vakit bildiğimiz gibi yaşamak gerek. Ölümü yanında Bir Emanet Gibi taşıyana Gam getirmez ölüm. Bilin ki öleceksiniz Ama yok olmayacaksınız. Zira ölenler yok olmamıştır.
Sayfa 193Kitabı okudu
Her olanın ve her olacağın ardındaki asıl Faili bilmek... Derdi Allah'tan bilmeyene deva da Allah'tan gelmez...
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Allah bu aleme bir inci gibi gönderir insanı. Ak bir inci, toz yok, iz yok ve hatta üzerine değmiş göz yok. Lakin 'geri geldiğinde de aynı böyle gel' der. Kirlenmeden, pislenmeden, tozlanmadan... İnsan öyle gidebileceğinden Emin olmadığı için korkar ölümden. Hem korkmak hata edenlerin vasfı değil mi? Günah ile kirlenenler, kir ile gitmekten korkarlar.
Sayfa 169Kitabı okudu
Duygusal ilişkilerde kişilerin birbirinden beklentilerinin farkına varması önemlidir. Kişi farkına varmadığı ama etkisi altında kaldığı beklentilerinin esiri olduğu andan itibaren bir mahkum haline gelir. "Ben kadınım, o erkek; erkeğin şunları bunları yapması gerek. Ben erkeğim, O Kadın; kadının şöyle düşünmesi, böyle yapması gerek." İlişkiye böyle sosyal kimliklerin beklentileri girince her iki taraf da tüccarlaşır. "Benim istediğimi veriyor musun? Bunu verirsen ben de senin için şunu yaparım." ilişkideki bütün alt metin bu olur.
Sayfa 161Kitabı okudu
2 yaşından itibaren her çocuğun ailesinde o yaşa uygun, gelişimine uygun sorumluluklarının olması gerekir. Bu, tuzluğu alıp mutfağa götürmek olabilir. Oyuncaklarını toplamak olabilir. Yani Elindekini kırıp dökse bile kendisine zarar vermeyeceği ufak görevler... Bir de unutma o, bunu doğal olarak yapacak sen onu ÖVMEYECEKSIN.
Sayfa 134Kitabı okudu
Yaptığı sıradan şeylere sürekli Aferin denilen çocuğun kendini aşarak yeni başarılara ulaşma zevki zaman içinde kaybolur her şeye Aferin demek doğru değildir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Çocuğa; gözle, bakışla, tavırla, özle söylenen Aferin, sözle söylenen aferinden daha etkilidir. bakışınla, duruşunla çocuğu takdir ettiğini ifade edersin. bu bilinç anne babalar ve eğitim ortamlarında çalışan öğretmen ve yöneticiler için çok önemli.
Sayfa 135Kitabı okudu
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.