Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
İngiliz Casus Gertrude Bell
Herkes I Dünya savasinda Arapları Osmanlıya karşı kışkırtan casusun Lawrence olduğunu bilir ama kimse bu ingiliz casus Gertrude Bell'i bilmez. Oysa Lawrence' nın akıl hocası ve patronu olan Bell'dir. Cerablusa giderek Arapları Osmanlıya karşı kiskirtip ortadoguyu cetvel ile çizen ve 23 yaşında Cerablusa gelen Lawrence' yi yetiştiren İngiliz casus Gertrude Bell hayatini konu alan bir kitap
Ortadoğu’nun sınırlarını çizen kadın ; İngiliz casus Gertrude Bell…
🪻Kitap Gerturude Bell’i hem biyografik yönüyle hem tarihi nasıl şekillendiğiyle ele almış.
🪻Erkek egemenliğinin hakim olduğu bir dönemde bir kadının nasıl işleri yönlendirdiğini görüyoruz kitapta.
🪻Çöl Kraliçesi olarak anılmasının da sebepleri var elbette . Çöllerde gezerek çeşitli aşiretlerle bağlantı kurup Arapların sevgisini ve güvenini kazanmayı başarmış Gertrude ..
🪻Sıradan ama zengin bir ailede iyi bir eğitim alarak yetişmiş, keskin zekasıyla 19. Yüzyılı şekillendirmiş ,devlet adamlarıyla bağlantılar kurmuş ve Faysal’ın Irak kralı olmasını sağlayıp arkasındaki onu yönlendiren gölge olmuş..
🪻Gertrude bir kitabına “Çöle Ekilen Tohum” adını vermişti. Gerçekten de onun söylediği gibi çöle bir tohum ekilmişti, ama ekilen şey barış tohumu değil, İngiltere ve müttefiklerinin ihtirasları olmuştu. İnsanlık , o gün ekilen tohumların hasadını bugün yapmaya devam ediyor ….
İngiliz casus Gertrude Bell yaşadığı döneme göre erkeklerin dünya'ya ve politikaya fazlasıyla egemen olduğu bi dönemde Osmanlı ve Orta Doğu'yu gezmiş.Sonrasında bu topraklarda ayrılmak istememiş.Kitaba gelince,çok çok iyiydi.Asla sıkıcı değil.
Yalniz ancak hayata tutkulu bir seyyah
Arabistan’ın kaderinin değişmesinde oldukça etkin şekilde rol alan İngiliz Gertrude Bell’in hikâyesini okuyucuları ile buluşturan “Çöl Kraliçesi” kitabı, Mezopotamya’nın Osmanlı Devleti’nden kopuşunun ardında yatan sırları biraz da olsa gün yüzüne çıkarıyor.
Ortadoguda arkæolog, seyyah ve orada yasayanlara gore ise casus olarak gorulen britanyali Ingiliz Gertrude Bell’in oyobiyogragisi niteliginde olan roman bana kismen Poulho Coelho nun Casus Adli eserindeki Mata Hari isimli kadinin yasam hikayesini andirdi.
Ortadoguda sayisiz ulke gezen ve arapcayi Ana dili gibi ogrenen Miss Bell o zaman Osmanli imparatorlugu topragi olan Mezopotamya cografyasinda kaldigi surece ordaki farkli irklarla diyologlari ve yasam mucadelesi basarili bir sekilde kaleme alinmis.
Önceleri yalnızlığıyla başa çıkmak amacıyla çıktığı seyahatler, zaman içinde Gertrude için vazgeçilmez bir hâl alır. Özellikle Doğu, onun için keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Britanya sevgisi ile gittiği her seyahati ve bölgeyi kaleme alarak, ülkesine, Doğu ve çöl hakkında tüm bildiklerini aktarmaya çalışmıştır. Araplar ve diğer kabileler tarafından sevilmesi ve tutulması sayesinde bu bilgileri alması hiç de zor olmamıştır. I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla İngiliz hükümeti bölgede Gertrude Bell’in tecrübelerine ihtiyaç duyar. Gertrude, vatanına duyduğu sevgiyle bu teklifi gönülden kabul eder ve Arap Yarımadasının kaderini tayin edecek pek çok olayda parmağı bulunur. Amacı Britanya’nın bayrağının bu çok iyi tanıdığı topraklarda dalgalanmasıdır.
Sınırları Çizen Kadın / Taha Niyazi KARACA
İngiliz Casus Gertrude BELL
Namı diğer “ Çöl Kraliçesi”. Ömrünün büyük çoğunluğunu çöllerde geçirmiş bir kadından bahsediyoruz ve bunu orta doğuda gerçekleştiriyor. Suriye, filistin, lübnan, iran ve ı dönemde kurulacak olan ırak.. Dağa tırmanmayı çok iyi bilen öğrenmeye açık
·
Puan vermedi
Çöl ve Tohum: Arapların Kaderi
༄ ༄ ༄
Toplumun istekleri ve beklentilerine karşı uyum ve çatışma her bireyin hayatının bazı dönemlerinde yaşanmıştır. İrade ve istekler bireyi yönlendiren güçlü hislerdir. Bu hisler hayat istikametinde kendi değerlerimizi çizerler. Şahsımıza ve topluma karşı uyum ve çatışma haline götüren
üzülerek diye başlamak istiyorum.Fahrettin paşa hakkında güzel bir kitap okuyacağımı düşünmüştüm fakat kitap fahrettin paşa'ya o kadar uzak ki... 488 sayfalık kitabın 350' sinden sonra kısacık bir savunma hakkında paylaşım yapılmış.kitap daha çok Kuşçubaşı Eşref'in yardımcısı kara memil denen bir casusun üzerinde dönüyor.Ingiliz Casus Gertrude Bell ,Lawrence,Zenci musa ,Kuşçubaşı eşref ve ekibi'nin o dönemdeki faaliyetleri hakkında geniş bilgi verilmiş ayrıca şerif ali ve arapların nasıl ihanet ettiklerini göz önüne seren bir kitap .Bu kitaptan sonra zaten listemde olan casusları almak şart oldu (Kuşçubaşı Eşref,Zenci musa , Gertrude Bell,Lawrence ve biz osmanlıya neden isyan ettik kitabı da listemde )bir kitabı okuduktan sonra alınması gereken listesine beş kitap dahil oldu )kitaba geri dönersek bu tür kitap okumak okumak isteyenler için güzel akıcı bir kitap hızlı okunuyor ama fahrettin paşa müdafası hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorum derseniz hayal kırıklığına uğrarsınız .
Sınırları Çizen Kadın (ingiliz Casus Gertrude Bell) & Taha Niyazi Karaca
+
●
Zengin İngiliz Ailesi Belllerin araştırmaya, gezmeye ve sorgulamaya meraklı kızları Gertrude, dünyayı ve özellikle de orta-doğu, Asya ve Güney Avrupayı merak eder. Önce bir seyyah, gezgin olur. Sonra arkeolojiye merak sarar. Gezi ve arkeoloji üzerine kitaplar yazar. Ancak 1. Dünya Savaşı ve sonrasında Ingiltere onun bu gezgin ve gezerek tanıştığı kişiler nedeniyle sosyal etkisinden farklı yönde faydalanmak ister.
+
Gertrude artık gezdiği çöllerin, bildiği coğrafik şartların, tanıdığı arap ve orta-doğu şeyhlerinden bildikleriyle istihbarat ajanı olma mertebesine ulaşmıştır. Osmanlı'nın yıkılması, Avrupa ülkelerinin ülkeyi parçalama planları, yeni bağımsızlık kazanarak kurulacak ülkelerin, toprakların himaye ve manda ile kontrol altına alınması gibi süreçlerin nasıl oluştuğunu anlatan harika bir yapıt. Özellikle Irak'ın kuruluşu ve Kral Faysal ile Gertrude Bell arasındaki ilişki oldukça enteresan.
+
Bilmemiz ve ders almamız gereken onca bilgiyi içinde barındıran bu kitabı bizlere ulaştıran Taha Niyazi Karaca hocamıza teşekkür etmek yerinde olacaktır. O halde hadi okuyun.
+
#sınırlarıçizenkadın #gertrudebell #kronikkitap #tahaniyazikaraca #hadiokuyun #kitapokumakgüzeldir #kitap #kitaptavsiyesi #kitaptavsiyeleri #kitapönerileri #kitapönerisi #okudumbitti #bookstagram #osmanlı #dünyasavaşı #türksiyasitarihi
Meşhur İngiliz Casus Lawrence ismini çok duymuşuzdur ancak Gertrude Bell ismini ilk defa bu kitapla tanımış oldum.
Yaşamış olduğu dönemi aşan bir hayat süren Bell'in kadın olarak yaptığı işler hayret uyandırıyor. Tarihe olan merakı ve yeni yerler keşfetme merakı onu "çöl kraliçesi" yapacak ve sonradan Arap büroda casusluk faaliyetlerine kadar götürecekti. Kitap Bell'in hayatını anlatmakla birlikte dönemin İngiltere'sinin Osmanlı hakkındaki düşünceleri, Orta Doğudaki casusluk faaliyetleri yine Orta Doğudaki Arap kabilelerin Osmanlıya ve Arap milliyetçiliğine bakışı, nasıl kandırıldıkları, Osmanlının son dönemine ilişkin bilgiler sunmakta. Beni en çok şaşırtan Ermeni meselesinde Bell'in fikrini değiştirip Türklere hak vermesi oldu. O dönemde Anadoluyu gezen Bell yaşananları doğu bölgelerindeki insanlardan yani birinci ağızdan dinleyerek Ermenilerin Türkleri kışkırttığı ve Ermenilerin silahlandığını ifade etmiştir. Günümüzde dahi uğraştığımız Ermeni meselesine ilişkin önemli bir bilgi sunan kitap okunmaya değer diye düşünüyorum. Ve son olarak Yusuf Kaplan'ın sözüyle bitiriyorum: "İngilizler, yüzyıllık çöküş tarihimizin başlıca mimarıdır: Yüzyıldır İslâm dünyasının sınırları da, sorunları da bize İngilizlerin "armağan"ıdır."
Gertrude Bell, İngiltere’de zamanının ötesinde bir hayata başlar. Lise ve üniversite, Viktoryen İngiltere’sinde kızlar için gerçekten çok zor bir eğitimdir. Ailesinin Çelik sanayindeki zenginliği ile kolayca aşar.
Annesinin ölümü ve babasının yeni eşi, Gertrud Bell için bir dönüm noktası olur. Eğitime ve edebiyata düşkün bir yeni anne, Bell’i de dönüştürür. Üniversite ile birlikte yalnız yaşamaya ve gezilere alışan Bell, dünya turuna çıkar ve Ortadoğu onun için bir cazibe Merkezi olur. Her yerini Gezer, her aşireti öğrenir.
1. Dünya Savaşı ile istihbarat ön plana çıkınca Ortadoğu konusunda Gizli Servis Bell’den yardım ister ve casusluk hayatı başlar. Yaşadığı dönem Türk düşmanlığının ön planda olduğu dönem olunca o da Türk düşmanı olur ve Osmanlıyı parçalamaya girişirler. Tek kadın casus olarak aşiretlere yön verir ve Ortadoğu’yu dönüştürür. Arapları kışkırtırlar ve Osmanlı yı parçalarlar.
İstihbarat ve casusluk gibi konulara ilgi duyanlar ve araştırmaya yeni başlayanlar için güzel bir başlangıç kitabı olacağını düşünüyorum. Çok sade ve içerik açısından zengin bir kitap.
İngiliz casus Lawrence, Mata Hari, Gertrude Bell, İngiliz casus şefi ve Lawrence, Mata Hari gibi isimlerin şefi olan David George Hogart'ın Balkan Harbi ve 1.Dünya Savaşına etkilerini görmüş oldum.
İstihbaratda sadece düşmanın gizli bilgilerini elde etmek değil aynı zamanda düşmana yanlış istihbarat vermeninde önemini ve savaşın seyrini tam manasıyla nasıl değiştireceğini görmüş oldum.
Ermeni, Yahudi ve Levanterler'in (doğu ülkelerde yaşayan avrupalı ailelerin çocukları) istihbarat anlayışı, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetine vermiş oldukları zararları özellikle Ermenilere devletin önemli kademelerinde makam vermenin ne kadar yanlış olduğunu gördüm.
Kısa ve içerik açısından zengin bir kitap, okunmalı... :)
