Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"GENÇLİĞİMİ BIRAKTIM SOFYA’DA..."
Tarihte nice aşk öyküleri vardır ama beni Atatürk’ün bir cümlesi her zaman dağıtır. Ankara’da Bulgar Kooperatif Tiyatrosu’nun oyuncularıyla sohbet ederken, ‘gençliğimi bıraktım Sofya’da’ demiş. ‘Bir kız sevdim ama bana vermediler." Hadi gelin gerçek bir aşk öyküsüne doğru yolculuğa çıkalım: Mustafa Kemal Atatürk görev icabı Sofya’ya gider.
nasıl söylesem sen site çocuğu ez kenar mahalle.. sen batının bilindik ismi ez doğunun kayıp silueti..🥀🥀🥀🕊️🌹🙏🏻🥲🥲
Reklam
Ortadoğu, binlerce yıldır dünyanın merkezidir. Bu süreçte birçok imparatorluk gelmiş/geçmiş ve bu zorlu topraklar onlarca büyük ordunun mezarlığı olmuştur. En uzun barış/huzur dönemini Türk İmparatorluğu himayesinde yaşayan bu coğrafya, bu imparatorluğun ekseninden dahi (batılılaşmaya başladığı anda) çıkmıştır. Bu topraklar, sadece bu toprakların insanlarına aittir. Batının ışığında(!) yaşayamaz. Binbir çeşit köken/mezhep/inanış iç içe geçmiş ve çoğu zaman kavga etmiş olsa da, binlerce yıldır olduğu üzere birlikte yaşamayı bilmiş, unuttuysa da (acılar/dersler üzerinden) hatırlamak zorunda kalmıştır. Bugün bölgeye 'ya tamamen batmaya, ya da çıkmaya' gelen ABD'nin çöküşü de net olarak bu topraklar üzerinden olacaktır. Ortadoğu, 250 yıllık yeni yetme bir süper gücün(!) tutunabileceği bir coğrafya değildir. Eninde sonunda yutar geçer -ki- bunu yakın zamanda göreceğiz. Yarının tarih kitaplarında Amerika'nın çöküş sebebi olarak Ortadoğu/Müslümanlar yazacak. Bunu yazın kenara.
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
2023 'ten 2024' e
Özentilik, kendi değerleri olmayan insanlara has bir durum.Batının yapısına özenir mesela "yok efendim şöyle geride kaldık böyle geride kaldık..." ya da batının giyimine kuşamına özenir bunu medeniyet yahut çağın gereği olarak adlandırır ve daha nice buram buram özentilik kokan cümleler... Evet bir yıl geride bıraktık ve ülkemiz için ,Müslüman âlemi için zor bir yıldı. Unutmamalı ki hâla da zorluk devam ediyor. Ve her yeni yıla girceğimizde akla gelen hadis-i şerif: “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Dâvud, Libâs, 4/4031) Allah aşkına bırakın da Hristiyanlar kendi gününü, bayramını artık neyse onu kutlasınlar. Müslümanların bu geceyi, günü Hristiyanlardan daha fazla benimseyerek, önem atfederek kutlaması beni derinden üzüyor. Bir de hani bizim kültürümüzde bir evde cenaze olursa televizyon belli bir süre açılmaz ya da cenazeye hürmeten kutlama ne bilim aşırılık içeren bir şeyler yapılmaz ya... Müslüman aleminin cenaze sayısı ortada diye düşünüyorum ya da asıl ölü, Hristiyanlardan bile geçecek derecede kendi değerlerini bir kenara bırakıp "Noel Bayramı(!)" için kutlamalar yapan biz Müslümanlar mıyız? Ne yazık ki bilemiyorum.
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
Reklam
Sezai Karakoç
Size sesleniyorum. İslam ülkelerinin başında bulunan cumhurbaşkanları, başkanlar, krallar, size sesleniyorum. Türkiye’nin, Mısır’ın, İran’ın, Suriye’nin, Ürdün’ün, Pakistan’ın, Tunus’un, Cezayir’in, Fas’ın ve diğer İslam ülkelerinin başında bulunanlar size sesleniyorum. Bulunduğunuz yere nasıl geçmiş olursanız olun ister kaderin sevkiyle veya
Kadınlar ve Fitne Ortamı
"Bugün islami kanallarda kadınların çıkarılarak erkeklerinde görebileceği bu yerlerde "din" anlatması en büyük fitnelerdendir. Efendimiz sallahu aleyhi ve sellem zamanında ümmetin anneleri de dahil, Hz Fatıma annemiz gibi hanımlar bir erkekle konuşacakları zaman bunu perde arkasından yapıyor ve tesettürlü dahi gözükmüyorlardı.
Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.