Ahlak toplumun temel kuvvetlerinden biridir. Toplum, faaliyetlerin, teşebbüslerin, icadarın boyuna değişen bütünü. Güçlerin, sınıfların, maddi ve manevi ehliyetlerin karşılaştığı yer. Ahlak ne bir Tanrı kelamı, ne değişmez bir ilke, ne tecrübeüstü bir kural. Ahlak toplumun nazari ve arneli unsur larından biri. Her ahlak belli bir sosyal çerçeve içinde geçerli. Ahlakı incelemek için ya toplumun bütününe, yahut belli içtimai sınıflara eğilmek zorundayız.
Mesnevi’den Sermayesi Tükenen Buz Satıcısının hikayesi, Bağdat’ta Ağustos sıcağı ortalığı yakıp kavurmaktaydı. Herkes, serinleyeceği gölge bir yer, ferahlatacak bir rüzgâr arıyordu. Çarşı-pazar kurulmuş, alışveriş başlamıştı.
Bu arada bir adam, yüksek dağların mağaralarından getirdiği buzları satıyordu. Buz kalıpları eriyip ziyan olmadan bir an
Saniyelerin birbirini izledigini, dakikalarin geçtigini hissediyor musun?
Sabirlisin ama beklemiyorsun, özgürsün ama seçmiyorsun, müsaitsin ama hiçbir sey seni harekete geçirmiyor.
Sana randevular veriyorlar ama sen gitmiyorsun. Kollarini ensende birlestirip, dizlerini büküp, dar sedirinin üzerinde uzanmis yatiyorsun. Tavana bakıyor,tavanda çatlaklar, kabarmalar, lekeler, süsler olduğunu keşfediyorsun.
Ne kimseyi görme, ne de konuşma, düşünme, dışarı çıkma, yerinden kımıldama isteği duyuyorsun.
Pek yaşadın denemez, oysa her şey çoktan söylendi, çoktan bitti. Topu topu yirmi beş yaşındasın, ama yolun çizilmis bile. Roller hazir, etiketlerde: bebekliğindeki oturaktan yaşlılığındaki tekerlekli sandalyeye varana kadar oturulacak tüm yerler orada durmuş sıralarını bekliyorlar. Keşke insan türüne ait olmak, bu dayanilmaz ve Sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi.