Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yetim Bahar`ın manifestosu bu... Küçük yaşından yetim kalan, ihtiyaç yüzünden bir kasaba annesi tarafından köle olarak satılan Bahar`ın dönemin şartlarına bazen boyun eğiş bazen mucadelesine şahid olacaksınız.. Daha gelişmemiş bedeni ile en zor şartlarda çalıştırılır, itilip kakılarak her kes tarafından hor görülür. Ama onun da bir umudu
Bir Gəncin Manifesti
Bir Gəncin ManifestiMir Celal · Bakı Kitab Klubu · 2019234 okunma
Julius Fucik (Fuçik okunuyor), 1942 yılının ılık bir bahar akşamı Nazilerce tutuklandı. Çek Komünist Partisi’nin çıkardığı gazetenin yayın yönetmeniydi. Direnişin önderlerindendi. Cezaevinde ağır işkencelerden geçirildi. Konuşmadı. 6 hafta sonra Naziler, onun direncini kırabileceğini düşündükleri bir yöntemi denediler. Sabaha karşı 3’te
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/480795/Ask_direnmektir.html
Reklam
Bahar geldi :Çocuklarımızı alıp kırlara ,dağlara gidelim ,oradaki hayvanları ,bitkileri, taşları ve doğanın sunduğu o güzel dengeyi onlara anlatmaya çalışalım , Hiç kuşkum yok ,böylece yalnızca daha bilgili değil ,.ok daha iyi insanlar yetiştirmiş oluruz
Sayfa 114Kitabı okudu
Biliyorum celal ile cemal olmadan kulluk eksik kalır.Celalle tokatlanmayan ameller cemalin güzelliğindeki ihlasa eremez.Nefis dağının başında kara kışlar olmadan, nefis karlarla, boranlarla tokatlanmadan ameldeki ihlaslı bahar çiçekleri devşirilmez.
Sayfa 125Kitabı okudu
İshak kuşu ötüyordu uzaklarda: Hak! Hak! Hak!.. Sesi bahar gecesinin derinliklerinde öylesine yumuşak süzülüyordu ki çiçekleri uyandırmıyordu bile.
Furuğ şiir okuyordu: Kuş dedi: "Ne güzel koku bu, ne güzel güneş! Bahar gelmiş bile! Eşimi aramaya gidiyorum ben!"
Reklam
VAPTSAROV
NİKOLAY VAPTSAROV (1909-1942) Günümüzde Bulgaristan topraklarında yer alan Pirin Makedonyası' nda bulunan Bansko şehrinde 1909 tarihinde dünyaya geldi. Makine teknisyeni olan Vaptsarov çeşitli işlerde çalıştı. Ancak siyasi nedenlerden dolayı bir süre sonra işsiz kalması nedeniyle zor şartlar altında yaşadı. 1940 yılında tek kitabı olan
Çocuklar... Iste Allah'ın yarattığı yaratıklar içinde en masum, en kabahatsiz yavrular. Bir kadının, bir erkeğin sefalarının sonucunda dünyaya gelirler. Kimi daha gözünü açmadan dünyaya veda eder. Kimi bahar çiçekleri gibi büyüyeceği sırada yine bahar çiçekleri gibi birkaç gün içinde solar. Kimi hiçbir kabahati olmadığı halde annesi olacak sefille beraber yokluk ateşi içinde kavrulmaya mahkumdur. Kimi yine hiçbir kabahati olmadığı halde anasına babasına yönelecek kabahatler, cinayetler kendisine yönelir de kıyamete kadar "gayrimeşru çocuk" hakaretiyle alaya alınır. Kimi kulübelerde, kimi de konaklarda doğar. Ikisi de birdir. Bazen bir fakirin çocuğu namussuz çıkar. Bazen bir zengin efendinin oğlu terbiyeli olur. Bazen fakir bir kadının kızı namusunu korumak için anasını, babasını, akrabasını, hayatını feda eder. Fakat çocukken bunların hepsi birdir. Hepsi masumdur. Onlara kırılmak yakışmaz. Onlara dua yakışır. Onların namuslu, merhametli olmasını istemeli.
Milli Bayramlarımızdan Korkan İnsanlık Düşmanları
Türkiye Cumhuriyetinin Millî Bayramları, bu ülkede yaşayan herkesin gerçek insan onuruna kavuşmasının merhalelerini hatırlatan önemli günlerin ve o günlerde cereyan etmiş olan olayların milletçe tekrar hatırlama ve tekrar o günlerde cereyan eden olaylara sevinme vesileleridir. Ama her şeyden önce bu bayramlar ve onların kutlanması bizlerin insan
264 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.