Bu bölgede görev yapan Türk komutanlar, Birinci Dünya Savaşı’nın diğer cephelerinde ve bilahare İstiklal Harbi’nde de önemli vazifeler icra etmişlerdir. Meselâ Doğu Cephesi’nde Vehip Paşa, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi paşalar, büyük başarılara imza atmışlardı. Millî Mücadele’de de aynı şekilde yine Fevzi Çakmak, genelkurmay başkanlığı yaparak sonuna kadar işin içinde ve en önemli mevkide yerini almıştır. Yine Kazım Karabekir, Selahattin Adil, Cafer Tayyar ve Cemil Conk gibi paşalar da Millî Mücadele’nin en önemli simanlarındandır.
İkinci Anafartalar Muharebesi'nin idari kadrosunda 12. Tümen Komutanı Yarbay Selahattin (Adil), 7. Tümen Komutanı Albay Halil, 4. Tümen Komutanı Yarbay Cemil (Conk), 8. Tümen Komutanı Albay Ali Rıza (Galatasaraylı), 5. Tümen Komutanı Yarbay Willmer, 9. Tümen Komutanı Pötrih vardı. Tüm bu birlik komutanlarının sevk ve idaresindeki başarısı İkinci Anafartalar Muharebesini Kazanmamızda muhakkak etkili olmuştur. İkinci Anafartalar muharebesi'ni Grup Komutanı Mustafa Kemal, bu muharebeyi tüm komuta ve askerlerin bileğinin hakkı ile kazandığını şöyle anlatır: "Kıtalarımızın ve başlarında bulunan kumandanlarla zabitlerimizin metanetleri, fedakarlıkları sayesinde düşmanın hücumları göğüs göğüse, süngü süngüye karşılanarak imha edildi. Netice-i muvaffakiyet de bize kaldı."
Sayfa 433Kitabı okudu
Reklam
Aslında genel itibariyle ordu, Balkan Harbi'nden sonra malzeme, teçhizat, silah bakımından büyük bir kayba uğramış durumdaydı ve bu eksiklikler içerisinde Çanakkale cephesinde mücadele etmek zor oldu. Bunu en iyi Yarbay Cemil (Conk) özetler. Yazdığı bir raporda, "Et ile çeliğin şu anki durumda dengesi bile bir harika ise de çeliği ete ezdirmek ancak bir mucize olabilir." der. Yarbay Cemil parlak bir subay olarak bunları cephede bir hafta inceleme yaparak yazmıştır. Cephede, muharebelerde bulunan komutanların yorumları da bu şekilde olmuştur. Gerçekten de Çanakkale'deki denge, çok büyük fedakarlıklarla kurulmuştu Muharebelerin başından ber iyimser raporlar ile Başkomutanlığı etkileyen ve 19 Mayıs taarruzu için ısrar eden Ordu Komutanı Liman Paşa, daha sonra yazdığı Türkiye'de Beş Sene isimli eserinde 19 Mayıs taarruzu hakkında binlerce şehide karşılık bir paragraflık itirafta bulunur: ...Bununla beraber bu taarruzu benim tarafımdan yapılmış bir hata olarak söyleyebilirim. Bu hata, düşmanı olduğu ölçüden daha aşağı değerlendirmekten doğmuştu. Sayısı az olmakla beraber, bir de cephane tasarrufu zorunda bulunan topçu ile hedefin hazırlanması işi, amacın sağlanmasında yeterli değildi. Aslında bu cümleler bir günah çıkarmadır. Neticede Çanakkale cephesinde hiyerarşinin en üstünde tek bir komutan vardı, o da ordu komutanıydı.
Sayfa 274Kitabı okudu
İnançlı bir insan olan Cemil Conk Bey karargâh subaylarına dedi ki: "M. Kemal Bey'i Allah'ın lütfuna, zaferi de M. Kemal Bey'e borçluyuz." Yenilmez sanılan, o yüzden çekinden, boyun eğilen büyük devletlerin, bencil sömürgecilerin yeniliyor olması halkı da uyandırıyordu. Sormaya başlamışlardı: Yenebildiğimize göre niye yöneticiler bugüne kadar dik durmamış, yürekli ve akıllı davranmamış, milletin ve devletin onurunu ve hakkını korumamış, her dediklerine boyun eğmişlerdi? Niye, niye, niye? Yöneticiler neden millete değil de bunlara hizmet ediyor, onların adamı gibi davranıyorlardı?
Sayfa 536Kitabı okudu
AYHAN AKTAR: “Çanakkale’de Selahaddin Eyyubî Ruhu:İslam’ın Kılıcı Liman von Sanders Paşa Hazretleri”. Çanakkale’yi savunan Osmanlı V. Ordusu’nun başında Alman Generali Liman von Sanders vardı. Osmanlı Ordusu’nun Genelkurmay Başkanı ise, Fritz Bronsart von Schellendof Paşa’ydı. Bugün ayrı birer devlet olan Suriye, Irak gibi Arap ülkeleri 1914
İnançlı bir insan olan Cemil Conk Bey karargâh subaylarına dedi ki: "M.Kemal Bey'i Allah'ın lütfuna,zaferi de M.Kemal Bey'e borçluyuz".
Sayfa 536Kitabı okudu
48 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.