Nasıl ki günahkâr ve ihmalkâr yaşam tarzının sebep olduğu fiziksel hastalıklar her türden insanı vurursa, tarifsiz acıların, katlanılmaz zulmün, acımasızca görmezden gelinişin sebep olduğu o korkunç ahlaki yozlaşma da ayrım gözetmeksizin herkesi kırıp geçiyordu.
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem herşeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete..