Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadın bedeninin reklamlarda kullanımı üzerine bütün veya ayrışık (yalnızca toplumsal cinsiyet, yalnızca eşitsizlik, yalnızca medya veya yalnızca kadın) ile ilgili titiz bir okuma listesi hazırladık https://1000kitap.com/Sosyolog18 ile birlikte. Bu okumalar doğrudan bahsettiğimiz konuyu sunmakla kalmayacak, konuya
Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen;
1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR.
2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok.
3- Zeynep YÜKSEK (K.Maraş) 75 yaş, sağ ayak kırık, ht yok.
4- İsa ÇULHACI (Hatay) 51 yaş, göğüs ağrısı, ht yok.
5- Sevgi
Yardıma gidenler olarak çoğumuz geri döndük. Çünkü artık daha da fazlaca deneyimli olanlar ve iş makinalarının kalmasının doğru olduğu bilgisi gelmeye başlamıştı. Döndüğümden beri beklemek istedim biraz kendime gelebilmek için.
İlk olarak Gaziantep afet merkezine geldik yaklaşık 1-2 saat otobüslerle sevk edileceğimiz yeri bekledik, hataya
Herkesin bir telaşı var sanırım.
Herkes bir koşuşturma içerisinde
Kimi işine yetişmeye çalışıyor
Kimi evine, kimi de okuluna
Dünya telaşı dedikleri bu olsa gerek Sorgulamadan yaşanılan koşuşturmalı hayat
Gerçi nereye gidiyorduk yönümüz belli miydi?
Tüm bu telaş geçici hevesleri barındıran dünya için miydi.
Peki herkesin bildiği ama hiçbir gayrete girmediği dünya.
Haberdar mıydık cidden o dünyadan
Hadi anlat deseler
Ne kadar, ne anlatabilirdik, ne biliyorduk
Hiç sorduk mu bu soruları kendimize.
Şimdi sorsam şu sanatçı en son hangi şarkıyı çıkardı, şu dizide en son ne oldu, en yeni trendler neler çoğumuzun cevabı hazırdır..
Velhasılı kelâm farkında olalım imtihanımızın
Nefsimize uyup heveslerle yön vermeyelim yolumuza kendimize bir dönüp soralım..
Ne kadar mutlu yaşayabildik bu hayat denen kargaşada ?
Ara ara gelip buraya bir şeyler yazıp siliyorum her seferinde ama bu benim biraz olsun rahatlamamı sağlıyor. Yine her zaman olduğu gibi bu kötü dünyanın ne kadar acımasız olduğunu az önce bir şey okuyarak tekrar ve tekrar emin oldum. Bazen bu nasıl dünya diye de düşünüyorum, bazen sanki benim hatammış gibi de.. bilmiyorum ya ben çok güçsüzüm yada insanlar, hayat, yaşamak cidden çok acımasız.
Yahu çocukları.. en azından çocukları rahat bırakın, bırakın yaşasınlar biraz ya, küçücük yaşta onların omuzlarına büyük yükler vermeyin. İçimden gelen her şeyi yazsam da sonu gelmez biliyorum. Başlı başınca ensest denen şeyden nefret ediyorum. Savaşlardan nefret ediyorum. İstismar denilerek basite indirgenen tacizlerden nefret ediyorum. İnsanların sırf kendisinden ayrıldığı için eski sevgilisini öldürmesinden nefret ediyorum. Kızların küçük yaştan "sen kızsın" denilerek üzerine kısıtlama getirilmesinden nefret ediyorum. Erkeklerin yine daha küçük yaştan "o erkektir; ağlamaz, o çok güçlüdür." denilerek hem karşı cinsiyete karşı kendini büyük görmesinin sağlanmasından hem bütün sorumluluğun ona yüklenmesinden nefret ediyorum. Irkcılıktan nefret ediyorum. Hayvanlara eziyet edilmesinden nefret ediyorum. Sürekli oraya buraya mermi sıkılmasından nefret ediyorum. Katillerin iyi hal indirimi almasından nefret ediyorum. Doğu Türkistan'a hala ve hala eziyet eden Çin'lilerden nefret ediyorum. Bu olayların her zaman gerçekleştiğini biliyorum. İyi insanlara olan inancımın azalmasından nefret ediyorum...
Bu dünyada nefret edeceğim çok şey olmasından nefret ediyorum.
Şüheda