Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Silinecek ileti
Bazı insanlar yüzsüzdür başınızın tepesine çıkarlar çünkü onlara bir zamanlar çok yüz vermişsinizdir kavgalı olduğunuzda bile ve hala üstünüze üstünüze gelirler
Sosyalleşmek ve popüler kültüre ayak uydurmak için ne çıkarlar karşılığında birbirlerine sevgi satıyorlar ilgi görmek hayatını gösterişe, kıskançlığa ve zenginliğe ulaşmak için kişileri kullanmak ile geçiyor bilmiyorlar ki bu hayatta hiç bir şeyin karşılıksız kalmayacağı ve en kötüsü olan ise bile bile yaptığı şeylerin sonucun kendisinde biteceğini zannetmesidir. Bunlar irade sahibi kişiler değil mi ? Neyin iradesi aldatmacadan başka bir şey değil mi? Bu aldatıcı iradeye sahip kişiler hep isterler ama bedelini kendileri ödemezler. Bedeli ödeyen kişiler hayatından çıkarlar çünkü onunla işi bitmiştir. Bu sürekli böyle devam edeceğini sanmaları safsatadan başka bir şey değildir ve bununla birlikte aklın mahiyetini vera sahibi olmak değilde kendilerini düşünmeleridir. Kendilerini düşünmeyi bıraktıkları zaman istenilen duruma gelebilirler fakat bu durum çok zordur. Bedeli hep kendi haricindekiler ödediği için faturanın kabarıklığını ödemedikleri sürece kendilerinin fahiş fiyattan hayat süreceğini farkına vardıktan sonra kendilerini bu faturanın ağır olduğunu anladıklarında iş işten geçmiş olacaktır ve bu bedeli her zaman başkalarına ödemeye devam edecekler ya da faturanın ağırlığını kabul edip cefasını ödemeye razı olanlar ise başkaları için yaşadıklarını anlayacaklardır.
Reklam
RİSALE-İ NURDAN İSTİFADELERİM
Politikacılar, sosyologlar, psikologlar ve öğretmenler; insanlara ahirete imanı telkin etmelidir.Yoksa insanlar, ahirete iman olmazsa insanlıktan çıkarlar.
Risale-i Nur
Risale-i Nur
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
CARİYE SATMAK HELAL, ŞARKICI CARİYE SATMAK HARAM
Ebu Ümâme anlatıyor: "Muhammed buyurdular ki: "Şarkıcı cariyeleri satmayın, satın da almayın. Onlara (musikî) de öğretmeyin. Onları alıp satmak şartıyla yaptığınız ticarette hayır yoktur, onlar için ödenen para haramdır." Muhammed ilave etti: "Şu âyet bu gibiler hakkında nâzil olmuştur: "İnsanlardan bazıları, bir bilgisi olmadığı halde, Allah yolundan saptırmak için boş sözlere müşteri çıkarlar. Allah yolunu alaya alırlar. İşte bunlara alçaltıcı bir azab vardır" (Lokman 6), Sanat düşmanlığını gösteren ilginç bir hadis. Kaynak: Tirmizî, Büyû 51, (1282), Tefsîru'l-Kur'ân, Lokman, (3193); İbnu Mâce, Ticârât 11, (2168).
Hayatımıza giren bazı insanlar enerjimizi sömürüp görevlerini tamamladıktan sonra hayatımızdan çıkarlar.Karşınızdaki insan sizi gerçekten sevseydi ne enerjinizi sömürürdü ne de görevini tamamladıktan sonra sizi bırakıp giderdi.
Ortada çıkarlar, karanlık anlaşmalar ve uzlaşmalar vardı. Ama onların üstünde piramidin en tepesinde mali oligarklar vardı. Perdenin arkasında tüm bu kuklaların ipleri onların elindeydi. Paranın kral olduğu bir dönemdi. Ve herkes onu kaybetmekten korkuyordu. Bir gün bir bankacının hükümete gireceğini kim tahmin edebilirdi ki? Lost Illusions (Sönmüş Hayaller), Xavier Giannoli
Reklam
Richard Sennett’in klasik tanımıyla şehir, “ yabancıların yabancılarla karşılaştığı bir yerleşim birimidir”. Eklemem gerekirse, bunun anlamı, yabancılar yabancılarla birer yabancı olarak karşılaşırlar ve başladığı gibi birden bire biten bu tesadüfi karşılaşmadan yine birer yabancı olarak çıkarlar. Akışkan Modernite Zygmunt Bauman
Nil kenarında Kasrul-Ayn
"Sonra, dergahın gençlerinden Can Gülü, Ten Balı, Şir Ali, Can Veli, Şah Memi, başları ve ayakları çıplak, sırtlarında tennureleri, ellerinde nefir, teber ve halka zincirleri kuşanmış halde meydana çıkarlar; birbirleriyle şakalışırlar, nükteler söylerler;
Kaygusuz Abdal
Kaygusuz Abdal
şiirlerinden yiyecek içecek hakkında yazdığı şathiyeleri okurlar. Evliya Çelebi'nin ifadesine göre, bunların, Bengîlerin esrarına ait o kadar latifeleri varmış ki, dinleyenler gülmekten katılırlarmış."
Mutlak'ı kavram olarak ele alacak olursak, o halde dünyayı değişmez kabul etmeye gideriz. Mutlak doğrular insanların ortak faydalarının bir ifadesi olarak ortaya çıkarlar. Bu ama yeterli bir şekilde nesnel olamaz. İnceleme pratiği bir bilgilenme sürecini nesnel yapar. Bilimsel aktivite, nesnel bilgi yapar. Mutlak doğrular ve mutlak yanlışlar epistemolojide tartışmalıdır. Bunun epistemolojide ne işi var?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.