Bir kitapta ne kadar kötü karakter olabilirse o kadar işte..Ahlaki bir çöküş..kemirilen yavaş yavaş ilerleyen,tüm utanma duygularını öldüren ve vicdanını tamamen yok eden manevi kangrene tutulmuş bir roman..her sayfasından kan,ihanet,hırs,kıskançlık,intikam kısacası çürümüş insanlık damlıyordu..
Yakından bakınca herkes biraz kusurludur ve yine herkesin içinde vahşi belki de hayvani bir yan vardır belki de..Zola, biraz da buna değiniyor..Çıkarlar söz konusu olunca yasaların bile susturulabileceği,bazı durumların göründüğü gibi olmadığını, sezgilerin bizi yanlış yerlere götürebileceği,söz konusu insan olunca hiç bir şeyin garantisinin olmayacağının en güzel anlatımıydı bence..
Paris Havre ekspresi,tren hattı çevresinde evli ve mutlu çiftin hikayesiyle başlayan,ortaya dökülen sırlarla bir cinayete sebep olan ve beraberinde getirdiği olaylar zinciri.. temposu hiç düşmeden soluksuz okuyacağınız bir kitap.
Zola'nın okuduğum üçüncü kitabı ve bendeki yeri her kitabında biraz daha büyüyor..Okumayı düşünen herkese keyif dilerim..