İlk olarak kitap akıcıydı, bir oturuşta 50-100 sayfa okuyor insan. Kitap ne çok abartıldı ne de çok sevildi bana göre. O yüzden çok beklenti içinde başlamadım. Zaten çeviri hatası çok dendi, bunu bilerek başladım ve belki de şu an hissettiklerimin hepsi çeviri yüzünden bilemiyorum. Bir kere çiftin arasında geçen esprili anlar aşırı manasız geldi, yani onlar katıla katıla gülerken ben ne oluyoruz dedim. Sonra gereksiz şehir tanıtımları vardı, gerçi geçmişte anlatıyordu ama ben sürekli hadi günümüze gidelim deyip durdum, atlamışta olabilirim.
Çiftim arasındaki çekim ortada ama sürekli olmaz, olmadı vs. denmesinden gına geldi ki sürekli çiftin yıllar boyunca başka hayatlar yaşaması da boşuma gitmedi. Çok anlamlı sözler vardı, Alex’in yaşadıkları, Poppy’nin neden evinden ayrıldığını çok anlamalı buldum ama o yılların, duyguların, yaşanılan şeylerin bir hissi yoktu.
Ben o hissi alamadım, belki bir zaman sonra beklentimin değişmesi bunu etkileşmiştir ama konu ve çiftin arasındaki etkileşim, duygu yoğunluğu daha fazla olabilirdi.
Bunlara rağmen çokta sıkılmadım, yarı yarıya güzeldi diyebilirim.