Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kendilerini tasvip etmeyen bir uygarlığın bağrında yaşayan çingeneler, bize yüreklendirici bir şekilde dünyanın taşıdığı enginliği ve insanın dirayetinin gücünü hatırlatır."
Sayfa 27 - Sel Yayıncılık
Irk Bakımından Yabancılar
Naziler, Yahudileri sınıflandırırken, dinsel kökenlerine , ebeveynlerine ve büyük ebeveynlerine bakıyorlardı, bu her ne kadar Nazi ırkçı kuramının saçmalığını ortaya koyuyor olsa da , teşhis ve dışlamaya dair bürokratik işlemlere net bir ölçüt getiriyordu. Ancak Çingeneler için böylesine net bir tanım yoktu. Bunun üzerine yetkililer , ırk bilimi dedikleri bir düzmeceye güvendiler ve Çingeneleri ırksal olarak sınıflandırmak ve haklarında bilgi toplamak için yeni bir kurum oluşturdular. Savaş sırasında Alman Çingenelerinin Auschwitz'e gönderilişleri sırasında kullanılan bu çalışma , savaş öncesi dışlama politikalarından en önemlileri arasındaydı.
Sayfa 131 - Dışlama Politikası: Nazi Devletinde Baskı,1933-1939, Nikolaus WachsmannKitabı okudu
Reklam
Kumpanyalar, yolculuk boyunca, farklı yolları takip eden aynı klandan başka konvoylar ile irtibatı koparmamak için dörtyol ağızlarına işaretler bırakırlardı. Kırmızı bir çaputla bağlanmış birkaç çalı çırpı, özel bir biçimde kırılmış bir ağaç dalı ya da üzerine çentik atılmış bir kemik. Bu işaretlere Polon- yalı Çingeneler arasında şipera, Kosova’dan Peterborough’ya kadar her yerde de patrin ya da yaprak denirdi. Şeytanın to- humlarından korkan kasabalılar bu işaretlerden uzak dururlardı
Boğazlıyan Kaymakamı KEMAL BEY
-İşgalci Avrupalı Haçlı güçlerine yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna "Adalet" diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet!... Bu ses sanki uzak dağlara gitmiş, çarpmış ve oradan aynen geri gelmiş gibi, halkın dilinde tekrar edilmişti; -Kahrolsun böyle adalet!... ... O sırada, şimdiki Rektörlük binasının penceresinden bakan, İngiliz Muhibleri Cemiyeti Başkanı ve Adliye Müsteşarı SAİT MOLLA, süslü İngiliz askerlerinin verdiği güvenle, cellatlara hiddetlenerek, şiddetle bağırdı: -Söyletmeyin bu alçak herifi. Hemen asın bu köpeği... Ne duruyorsunuz it oğlu itler!.. Bunun üzerine çingeneler derhal darağacında sallanan ipin ilmiğini Kemal Bey'in boğazına geçirdiler. Bu sırada halk hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Yaz sonu Ankara'ya nasıl döndüğümüzü pek anımsamıyorum ama babamın gazete çıkarmak üzere İstanbul'da kalacağını ve ben ilkokulu bitirince de annemle birlikte İstanbul'a taşınacağımızı biliyorum. Açıkçası babamın bakanlık emrine alınmasının üstelik bir de İstanbul'da gazete çıkaracak olmasının önemini kavramış değilim henüz. Ancak, Marko Paşa
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.