Dörtlemenin beğenmediğim tek kitabı. Elbette bu kıyaslamayı bu dört kitaba göre yapıyorum. Hayal kırıklığı yarattı ben de. Aynı zamanda Yaşar Kemal'in son eseri olarak biliyorum.
Yaşar Kemal'in okuduğum ilk eseri. Her okurun böyle güzel kıymetli bir yazarın en az bir kitabını okuması gerektiğini düşünüyorum. Konusu Lozan antlaşması sonrasında Yunanistan ile yapılan nüfus mübadelesi sırasında bir adaya yerleşen halkın adadaki yaşamı. Yaşar Kemal o kadar güzel bir ada tasvir ediyor, umudu, sevgiyi o kadar güzel anlatıyor ki hem yazarın diline hayran kalıyor hem de o adada o insanların arasında yaşamak istiyorsunuz. İlk 3 kitap gayet güzel akıcı bir şekilde bitti. Ancak 4. kitap açıkçası sonlara doğru sıkıcı olmaya başladı. Yazar sanki bitse de gitsek modundaydı. Ancak bu kusur kesinlikle serinin okunmasına engel değil.
Savaşlardan sonra, insanların bir adada hayatlarına devam ederek birlik olmalarını anlatıyor. Tarih kitabı olmamasına rağmen sanki yazar kendisi bir tarih yazıyor. Betimleme ve akıcılık da üst noktaya ulaşıyor. Kahramanlardan biriyle özdeşleşerek romanın içinde yaşıyorsunuz. Umut hep var, hiç eksilmiyor .
Yaşar Kemal'in adasındaki sükunet, sakinlik okuyanın ruhuna o kadar güzel işliyor ki, Yaşar Kemal sevgiyi,birliği, sakinliği,doğa farkındalığını içine sindire sindire 4 kitapta ancak aktarıyor bizlere. İnsanda Kitabın içine girip adada yaşama arzusu uyandıran, suyunu içip havasını koklayıp o güzel ada insanlarıyla dostluk kurma isteğini kabartan bir Yaşar Kemal klasiği.. Savaştan yara almış, mübadelenin vurgununu yemiş; ama varoluşun, iyi niyetin, sevginin, paylaşmanın zenginliğini fark etmiş güzel insanların hikayesi..