Kitabın filmini daha önce izlemiştim. Bu nedenle kitabı okurken sahneler gözümde canlandı. Kitabın son bölümünde Bruno’ya ne olduğu filmde daha net bir şekilde sahnelenmişti. Kitapla ilgili sadece buraya değineceğim.
Yazar kitabın sonunda ”Bu olanlar çok uzun zaman önce oldu, böyle bir şey asla bir daha olmaz. Bu zamanda ve bu çağda.” diye bitiriyor cümleyi. Peki gerçekten öylemi ?
Bir bakalım yaşadığımız dünyaya ve "ülkeye". Myanmar’dan Suriye’ye, Doğu Türkistan’dan Irak’a, Afrika’da birbirine kırdırılan halklardan iliğine kadar sömürülen insanlara… Zalimlerden kaçmak için, mülteci olma pahasına, ülkesini terk edip Akdeniz’de, Ege’de, Meriç’te batan botlardan dolayı boğulan insanlara, masum canlara…
Ne diyordu Serenat’ta Livaneli, “Her iktidar öldürür ! Kimi daha az, kimi daha çok”.
"Keşke beraber oynayabilseydik," dedi Bruno uzun bir sessizlikten sonra. "Sadece bir kez. Hatırlamak için..."
Çocukların oyunlarını ÇALAN tüm zalimlerin, diktatörlerin yerle bir olması duası ve dileğiyle.
İyi okumalar
Öncelikle bu kitabın bir çocuk kitabı olarak kategorilendirilmiş olması beni gerçekten şaşırttı. Ben asla bir çocuğa bu Nazi vahşetinin okutulmasını tavsiye etmiyorum... Bruno' nun masumiyeti maalesef nazi vahşetini gizlemiyor. (Kişisel görüşüm)
***
Aslında bakarsanız hiç büyümek istemezdim. Bazı düşünceleri hiç görmemiş, bilmemiş olmayı
Güç savaşının, insanı insanlıktan nasıl çıkardığına şahit olduğumuz bu hikayede, mülteci kampında yaşayan Yahudilere neler yapılıyor? Çizgili Pijamalı Çocuk; ırkçılığı konu alan, çocuklar için tehlikeli, yetişkinler için ise oldukça etkileyici bir roman.
John Boyne, II.Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın
Yıl 1943. Cani Hitler ve Nazi canavarları Polonya' nın, Auschwitz toplama kampında. 15 Nisan 1934 doğumlu, 9 yaşındaki Schmuel' de bu kamptaki esirlerden sadece biri. Ne tesadüf ki yine 15 Nisan 1934 doğumlu, 9 yaşındaki Bruno' nun, Nazi güçlerinde asker olan babası da görevlendirmeyle bu kampa gönderileceklerden.
Babasının bu
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl