"Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı ama bir çoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi..."
"Hayatımızın, bir takım ehemmiyetsiz teferruatların oyuncağı olduğunu, çünkü asıl hayatın teferruattan ibaret bulunduğunu görüyordum."
Sabahattin Ali'nin okuduğum ilk kitabıydı.
Okurken çok fazla durup düşündüğüm, aldiğimda tekrar elimden bırakamadığım cok güzel bir kitaptı. Raif Efendi'nin yaşadıkları çok etkileyiciydi. Içindeki duygulari yoğun bir biçimde yazıya dökerek bizim de ona ortak olmamızı sağlamıştı. Yaşadıklarını, okumayı bitirdiğimin üstünden zaman geçse de hala düşünmemi sağlayan bir kitap oldu. Raif Efendi'nin her şeyi içinde yaşamasıyla hayattan vazgeçecek kadar mutsuz olması, içindeki duyduğu saf sevgi ve o tabloyu ilk gördüğü anda yaşadığı heycan ve diğer yaşanan olaylar çok guzel tasvir edilmişti. Kesinlikler ruh yorumları ile farkli düşündüren bu kitap okunmalı. Bir daha okusam yine aynı duygulari hissederim büyük ihtimalle. Çok sevdim, keşke bu kadar geç kalmasaydım demedim değil kendi kendime :)