cnmuhammedkc
@cnmuhammedkc
"... size az bir ilimden başkası verilmemiştir."
Lisans
Ankara
32 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
1908 İhtilalinde büyük rol oynayan Macedonia Risorta mason locasının üstadı Emmanuele Carasso, kendisine Türkiye ile ne yapacakları sorulduğunda şöyle demişti:
“Siz hiç hamur yoğuran bir fırıncı gördünüz mü? Bizi ve Türkiye’yi düşündüğünüzde fırıncı ile hamuru gözünüzün önüne gelmeli. Biz fırıncıyız, Türkiye’de hamur. Fırıncı hamuru evirir çevirir, hızla çarpar ve tokatlar, yumruğu ile döver… Ta ki pişirme kıvamına gelene kadar. Bizim yaptığımız da budur. Bir ihtilal yaptık, sonra bir karşı ihtilal, sonra başka bir tane ve hamur kıvama gelene kadar muhtemelen yapmaya devam edeceğiz. Sonra onu pişireceğiz ve onunla besleneceğiz”
Sayfa 133 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Gelenekçi Martin Lings, Allah, İslam’ı dünyanın her yerine yaymadığına göre cennet Müslümanların tekelinde değildir, demektedir:
“Son iki bin yılda nüfusun coğrafî taksimine bakan bir Müslüman veya Hristiyan, İlahî İrade’nin bir bölgede Budizm için harikalar yaratırken, İslam ve Hristiyanlığa aynı cömertlikle davranmadığını görür. Aynı Müslüman, başka bir bölgede takdir-i İlahî’nin Hristiyanlık için benzer netice verip, diğer dünya dinlerini nasıl nasipsiz bıraktığını müşahede edebilir. Üçüncü bir bölgenin tüm diğer dinler arasından İslam’ı seçip ona teveccüh göstermesi onun tekelci bakış cihetini temize çıkarmaya yetmeyecektir. Çünkü Allah, onun inandığı gibi İslam dininin tüm dünyaya yayılmasını takdir etmiş olsa, neden önüne bu denli aşılmaz maniler çıkarsın ki?"
Sayfa 241 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Kendilerini “Katolik Kilisesi’nin yeniçerileri” olarak gören Cizvitlerin nihai hedefi; aileyi ve kadın-erkek farklılıklarını yok ederek sosyalist bir cemiyet meydana getirmek, mevcut devletleri yıkarak tek bir dünya devleti teşkil etmek, en mühimi de, insanlan birbirine düşman ettiğini düşündükleri dinlerde reform yaparak, müşterek bir bâtınî din ortaya çıkarmak ve böylece her şeyi ile ‘Yeni’ olan ‘Yeni bir Dünya’ kurmaktır. Bu maksatla, gittikleri her yerde dinler arası diyalog projeleri yürütürler. En büyük muvaffakiyeti Hindistan’da elde ederler. Hindistan’ın Goa şehrindeki merkezlerinden gönderdikleri papazlar vasıtasıyla, Ekber Şah ve oğlu Cihangir’i tesirleri altına alırlar. Ekber Şah’ın, Din-i îlahî adıyla, bütün dinlerin karışımı olan yeni bir din kurmasını sağlarlar. Ayrıca Avrupa’da Luther’in başlattığı reform hareketine karşı, Katolik Kilisesinde Karşı-Reform hareketini başlatırlar. Böylece Luther’i bahane ederek Kilise’de mühim reformlar yaparlar. Cizvitler, dinlerde reform yapmak için hep bir bahane bulmaya ve dinler arası diyalog projeleriyle dinleri birbirine benzetmeye devam edeceklerdir.
Sayfa 19 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Wilfrid’in ölümünden bugüne kadar geçen zaman, Şark’ta kendi ekolünü kuramadığı için hayıflanan Wilfrid’i haksız çıkarır. Ömrünü adadığı İslam’da reform projesi, aslında daha o hayatta iken meyvelerini verir. İngiltere’de Marmaduke Pickthall, Abdullah Quilliam; Hindistan’da Muhammed ikbal, M. Ali Cinnah, Abdülkelam Azad, Muhammed Hamidullah; Rusya da Musa Carullah; Türkiye’de Namık Kemal, Said-i Nursi, Mehmed Akif Ersoy, Sırat-ı Müstakîm ve Sebîlürreşad grubu, Hayrettin Karaman, Mustafa İslamoğlu; Mısır’da Reşid Rıza, Ali Abdülrazık, Kasım Emin, Lütfi Es-Seyyid, Osman Emin, Seyyid Kutub, Müslüman Kardeşler teşkilatı gibi İslamcılar, Afgani ve Abduh’un tesirinde kalanlardan sadece birkaçıdır.
Sayfa 290 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
İnsan kavram inşa eden bir varlıktır.
Sayfa 9 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Türk düşünce tarihi, ülkesiyle göbek bağını koparan bir intelijansiyanın dramı. Bu bahtsız kafilenin, bayrağını taşıyacağı içtimaî bir sınıf yok. Vatanında gariptir. Alkışlayıcısı: ekalliyetler ve Avrupa.
Sayfa 141 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Çağdaşlaşmak", Avrupa'nın yeni bir ihraç metaı, kokain ve LSD gibi... Şuuru felce uğratan bir zehir. "Çağ-dışılık" ithamı, iftiraların en alçakçası, en abesi. Aynı çağda muhtelif çağlar vardır. Çağdaşlaşmak neden Hıristiyan Batı'nın putlarına perestiş olsun?
Bu, kendi derisinden çıkmak, kendi mukaddeslerini inkar etmek ve peşin peşin köleliğe razı olmak değil mi? Biz apayrı bir medeniyetin çocuklarıyız; düşman bir medeniyetin, bambaşka ölçüleri olan, çok daha eski, çok daha asil, çok daha insanca bir medeniyetin.
Sayfa 101 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Türk Aydını, Kitab-ı Mukaddesin Serseri Yahudisi...
Sayfa 97 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kelimeleri tarif etmeden girişilecek her tartışma kısır kalmağa mahkûm.
Sayfa 54 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Fikir ve sanat adamının yeri: fikir ve sanat kavgasının ateş hattıdır... Her sanatkâr agoraya inmek, hayırla şerrin savaşında ister istemez yer almak mecburiyetindedir. Fildişi kuleye kapananlar şerrin zaferini (bilerek veya bilmeyerek) kolaylaştırmış olurlar.
Sayfa 44 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gençliğim, Allah'sız bir çölde akıp giden başıboş bir ırmaktı...
Sayfa 37 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ölüme doğru koştuğu bu son çağlarda İslâm toplumu tam ölmemişse ve hâla yaşıyorsa, bunu, gelip gelip dirilten Ramazanlara borçludur geniş ölçüde.
Sayfa 94 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Zemzem, bir yanıyla da, bir kardeşlik kanının sembolüdür. Kâbe yüzüne kavuşmuş kutlu insanların yeryüzünün her tarafına taşıdıkları zemzem, onu içen Müslümanların damarlarında bir kardeşlik kanı gibi dolaşmakta.
Sayfa 54 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Batı, hristiyanlıktan devraldığı kırık dökük utanmayı Rönesanstan sonra büsbütün yitirdi. Her şeyi tam olsa da, utancını yitirmiş bir medeniyet, sağlıksızdır. Çünkü, diri olmak Allah önünde utanmak demektir. Utançsız insan paslıdır.
Sayfa 44 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Tövbe, bizi, günah işlemek kuvvetini de, ondan dönmek kudretini de veren Allah'ın karşısına çıkartır. Yüreğimizin en samimi titreyişiyle önünde titrediğimiz ve secdeye kapandığımız Allah, günahı, bizden, rüzgarın tozu toprağı süpürmesi gibi uzaklaştırır.
Sayfa 37 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu