Öncelikle kitabın üslûbunun fevkalâde samimi olduğunu söylemeyelim, zirâ bittiğinde Sadettin Hoca ile günlerdir berabermişim, dizinin dibinde dinlemişim hatırâtı da, sonra ayrılmışız gibi hissettim. Yakınlarının hayatı üzerinden kendi mâcerasını, eski İstanbul'u, eski Türkiye'yi, örfümüzü, an'anemizi ve hasletlerimizi anlattığı kitaptan öğreneceği çok şey var bugünün gençlerinin. Bu nedenle en büyük talep kitlesi gençlerden olmalı. Bununla birlikte bir medeniyetin -son demleri de olsa- insanlara nice güzellikler kazandırdığını bu kitapta yoğun bir şekilde hissediyorsunuz. Geçmişi hasretle anan insanlarımız için iyi bir şans niteliğinde bu hatıraların kayda geçmesi. Yani ilgilisi vakit kaybetmeden edinmeli ve çıkarılacak derslerden kendini mahrum etmemeli..