Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erik çiçek açmış da bahçenin kıyısında Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde O baharlım laklakını durup dinlememişsen Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine Akasya mor akasya ak akasya sarı sarı sarkmış da bahar mavilerinden Yaşamak ne güzel şey diye
" tüm varlığım karanlık bir âyettir benim seni kendinde tekrarlayarak yeşermenin ve çiçeklenmenin sonsuz gündoğumuna götürecek ben bu âyette senin için ah çektim, ah! ben bu ayetle
Reklam
Tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir seni, kendinde tekrarlayarak çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek. Ben bu ayette seni ah çektim, ah ben bu ayette seni ağaca ve suya ve ateşe aşıladım! Yaşam belki uzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği, yaşam belki bir urgandır, bir adamın daldan kendini
YENİDEN DOĞUŞ Tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir seni, kendinde tekrarlayarak çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek.
Edip Cansever - Kaçışına Uğrayan Çiçek Şurayı götürün dedim onlara Buraya da, burayı da Alın götürün dedim Çimenlerin tirşe buğusunun üstünden Tirşe buğunun düşlere değen üstünden Düşlerin ayçiçeği giysilerinin üstünden
Günaydın, Herkese ve herşeye, Günes taze umutlarla doğsun, gününüze. Günaydın sevgililer, dostlar ve arkadaşlar, Günaydın ablalar, abiler, teyzeler, amcalar ve kardeşler, Günaydın okul yoluna giden ve gitmeyi umut eden çocuk, Günaydın sınavlara giden genç, Günaydın kutsal emek gücü, üreten ve uretme hayalleri kuran işçi kardeşim, Günaydın bahara yeniden doğan ağaç ve çiçek, Günaydın ayı kardeş, Günaydın... Sizleri seviyorum...
Reklam
İşte o sırada bir tilki çıkıverdi ortaya. “Günaydın” dedi tilki. “Günaydın” dedi küçük prens kibarca. Ama etrafına baktığında kimseyi göremedi. “Buradayım! Elma ağacının altında.” “Sen kimsin? Çok güzel görünüyorsun.” “Ben bir tilkiyim.” “Gel, birlikte oynayalım. Öyle mutsuzum ki” dedi küçük prens. “Seninle oynayamam” dedi tilki, “ ben
- Ve hiçbiri konuşmuyordu, hatta üstlerine bile binemiyordun demek, Portuga? - Evet. - Oysa çocuktun, değil mi? - Evet. Ama bütün çocuklarda sendeki gibi ağaçları anlama talihi yoktur. Hem bütün ağaçlar da konuşmayı sevmez. Sevgiyle güldü ve devam etti: - Gerçek ağaç değildi bunlar, asmaydı. Sen sormadan anlatayım bari:
- Ve hiçbiri konuşmuyordu, hatta üstlerine bile binemiyordun demek, Portuga? - Evet. - Oysa çocuktun, değil mi? - Evet. Ama bütün çocuklarda sendeki gibi ağaçları anlama talihi yoktur. Hem bütün ağaçlar da konuşmayı sevmez. Sevgiyle güldü ve devam etti: - Gerçek ağaç değildi bunlar, asmaydı. Sen sormadan anlatayım bari: Asmalar, üzüm
Sayfa 175 - Can yayınları çevirmen Aydın EmeçKitabı okudu
256 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.